Akşam babası gelirken balık almış, ama bir kanadını dahi bitiremedi, bol bol salatalık yedi balık yerine. Bu aralar hiç iştahı yok diyebilirim, yüzü minicikti, şimdi kayboldu nerdeyse. Ben bulaşıkları kaldırırken, gelip benden kek istedi, arkasından da Trabzon Hurması...1 dilim kek üzerine hurmanın yarısını da yiyip bitirdi. Burnu akıyor bol bol ve ne kadar ikaz etsemde koluna siliyor burnunu :( Geniz akıntısı da var, bu nedenle sadece iştahının çektiğini yemek istiyor, sofraya koyduğum şeyleri canı istemiyor. İyice hasta olmadan atlatır inşallah bu süreci. Gerçi 2-3 haftadır böyle, vücut savaşıyor. Her akşam rutine girdi artık, 1 demlik ıhlamurumuz var, bol limonlu, ballı, zencefilli. Benimde burnum tıkalı...hayırlısı inşallah.
Akşam kuzumla mercimek yetiştirmek istedik pamuğun içinde. Bu benim hatta herkesin çocukluk deneyidir herhalde. Ben her seferinde mercimeği tercih ederdim. Çünkü mercimeğin yaprakları çıtır çıtır bir şey, fasülyeninki gibi büyük yapraklı değil. Bende onu büyürken seyretmekten çok zevk alırdım, incecik yapraklar bana ayrı bir mutluluk verirdi. Yine aynını seçtim, öncesinde mercimeği ılık su dolu çay tabağında 1 saat kadar beklettim ki, daha çabuk açılsın arası ve büyüsün. Sonra tarif edip, kendi başına yapmasını sağladım, çok zevk aldı kuzucum. Ne zaman büyüyecekmiş, ne kadar su ve ne aralıkta sulanacakmış gibi sorular sordu. Yapmaktan en çok hoşlandığı şeylerin başında deneyler ve gezegenler geliyor. Sık sık evde güneş, ay ve dünya olup, canlandırma yapıyoruz ailece. Nerdeyse her akşam Göz Kırpan Yıldız hikayesini okuyoruz, kendi isteğiyle.
Öğretmeni hikaye anlatımı ödevi vermiş, kızımın sırası Ocak ayında ama bir türlü hikaye seçiminde karar veremiyoruz. Pamuk Prenses olsun istiyor, bense daha önce onu okulda anlattığından, başka seçsin istiyorum. Henüz ikna edemedim küçük hanımı. Akşam bir diğer deneyimizde atardamarımızın dakikada kaç kez attığını öğrenmeye çalışmaktı. Oyun hamurundan bir parça koparılıp atardamarın üzerine yayılarak yerleştirilir. Tam damara denk gelen kısma 1 adet pipet alınıp diklenir ve kımıldamadan dakika tutulur. Atardamarın her atışında pipet kımıldar ve saymaya başlanır.
Deney bende ve babasında da denendi ama benim elim titrediğinden pipet pek çok kez kımıldadı :)))
2 yorum:
ne güzel şeyler yapmışsınız:)
mimin var blogumda.
güzel geceler.
Tşkler Bahar cım, aldım kabul edip cevapladım bile :) öpüldün
Yorum Gönder