18 Şubat 2019 Pazartesi

Mogan Park- Gölbaşı

     Şubat Şubat mis gibi bir hafta sonu geçirdik ailecek. Şaşılacak kadar güzeldi bu zamanda buralar. Cumartesi annemin ve erkek kardeşimin doğum günü münasebetiyle evde kalıp hazırlık ve kutlama yaptık. Biz deli bir sülale olduğumuzdan saatler epey kaynak geçiyor. Durup dururken ayağa kalkıp horon tepmeler, şaka şamata, hep bir ağızdan konuşma, üstelik yüksek tonajda :))
     Pazar günü de hava güzel dedik kaçırmayıp, Ankara da az da olsa bulduğumuz göl ve doğayı değerlendirelim diye attık kendimizi dışarılara. Mogan Park a gittik. Uzun zamandır yürümediğim kadar yürüdüm. Düzenli yapılması gerekeni ben 3 saatini 1 güne getirip yaptım :)) Ayaklarım kopmuştu ama hiç şikayet etmedim. Parkta çocuklarla hoplayıp zıpladım. Yaşıma aldırmayıp gençken yapabildiğim tüm akrobatik hareketleri yapmaya inat etmiştim :))


      Bizim de Gölbaşı mız var, denizimiz olmasa da. Nefes almaya gidiyoruz. Bir çoğu gibi yapay değil, kirlenmiş olsa da. Balığımızı yiyoruz, semaverde çayımızı yudumlayıp Karabatak ları seyre dalıyoruz. İsteyen kayıklarla gezinti yapıyor. Mangal yapıyorlar göle karşı. Pikniği pek sevmiyorum, küçüklükten kalma olsa gerek. Şöyle herşeyin masama hazır gelmesi daha keyifli ama eşim aynı fikirde değil. Bayılıyor piknik-mangal olayına. 13 yıl da sanırım 4-5 defa yapmışızdır, o da birileri vesile olmuştur. Hafta sonu Gölbaşı nı mangalcılar istila etmişti. Her yer et ve kömür kokuyordu :))) Eşimin canı çekti. Söz verdim biraz daha havalar ısınsın yaparız diye.



     Yeni yerimde tam 1 ay geçmiş, bugün görünce çok şaşırdım. Zaman çok hızlı ilerliyor insanın keyfi yerinde olunca. Allah bozmasın. Neredeyse gün boyu hiçbirşey yapmıyorum ama su gibi akıp gidiyor...bakmışım akşam olmuş. Boş vaktimi değerlendirip bu fırsatta kendim için bir şeyler yapmam gerekiyor aslında. 28 günlük mim de bugün 10 tanelik liste olayı var. Çok düşündüm bu listeyi yapmayı ama öyle bir ruh halindeyim ki, bir şey yapmadan vakit öldürüyorum. Belki de 15 yılın acısını çıkarıyorum bilemedim. Yavaş nedir bilmiyormuşum ben, boşluk, boş vakit... Yaşım daha genç :))) Öğreneceğim inşallah :)

15 Şubat 2019 Cuma

171- Sigarayı Bırakmak İstiyorum

     Bu huzur denilen duygu ne menem birşey ki, insanın hayatını sil baştan yapabiliyor. Allah isteyen herkese nasip etsin. Yeni yerime alışmak hiç zor olmadı, zaten tanıdığım arkadaşlarımla kah işlerimizi yapıyoruz, kah sohbet ediyoruz. Zevkle geçiyor günler. 1 ay kadar önce emekliye ne kadar var diye soran olduğunda, üzüntülü ve çok uzun bir süreymiş gibi cevapladığım 5,5 sene için, şimdilerde 5,5 senecik deyiveriyorum. Ne uzun geliyordu bu süre bana, hatta saatler geçmiyordu bu süre içinde.
     Tabi ne sırttan vuranlar gördüm, ne kalleş arkadaşlar tanıdım, dost sandığım ama yılan çıkan. Yazıklar olsun diye diye şoka girdiğim kişiler...Allah a havale ettiğim insancık müsvetteleri. Üst kademede olanlara yalakalık etmek için insanlığını kaybedenler...eminim ayakları taşa takılıp Allah ından bulduklarında ben akıllarına geleceğim. Kiminin canının yandığını gözlerimle gördüm, bana yaptıklarından sonra. Yapmayın kardeşim kul hakkına girmeyin, adileşmeyin ki hayatınız düzgün gitsin, işleriniz yolunda, sağlığınız yerinde olsun. Hepsini geride bıraktım...gerçekten bıraktım. Sadece burada bir açıklama yapmayı borç bildiğimden azçok fikir vermek istedim bir önceki postta bahsettiğim konu üzerine. Amacım hep mutluluk dağıtmak oldu bu hayatta, pozitif bir insan oldum, öyle de olmaya devam edeceğim. Bu benim yapım, değişmez. Ne güzel insan sevmek, sevindirmek :)


     (Merak ederek aldığım ancak elimde sürünen bir kitap oldu Kumarbaz. 65. sayfaya geldim ve konu yeni yeni beni sarmaya başladı. Yazarın dili beni çok yoruyor, o zamanların konuşma dili ve şekli...ama bitireceğim söz. Sonra kendimce yorumlarım.)
     Dün sevdiğimizi birbirimize hatırlatmak için vesile olan bir gündü. Biz bu tür kutlamaları yapmayız. Ancak, huzura erdikten sonra yapmak istediğim şey sigarayı azaltıp, hayatımdan çıkarmaktı. 1 haftadır günde 4 ila 6 adet içiyorum ve Sevgililer Gününü de araya şıkıştırıp (bahane edip) Şarabımızı açtık, ufak bir kutlama yaptık sigara içerek :)) Şaka tabi... sigara içmedik. Kendimi ödüllendirip biraz alışveriş yaptım birkaç gün önce. Bunlar sigarayı bırakmaya yardımcı yöntemlermiş. Sakız çiğniyorum bol bol ama çenem çok yoruluyor alışık olmayınca. Elimi dolu tutmak için tespih, stres topu önerileri var, ben telefonumdan Top Blast ı oynamayı tercih ediyorum :)) Aklı kaybedip içmemek için de geçen yıl sipariş ettiğim kitaplarımı okumakla meşgul oluyorum. Hiç kolay değil gerçekten ama günde 20 adet içen ben için şimdilerde en fazla 6 adet içmek...epey yol aldığımı hissettiriyor. Mutlu oluyorum.
Bırakmaya yardımcı, bana uyan maddeleri de not almıştım belki bakmak istersiniz;
*Sakız çiğnemek,
*İstek geldiğinde pipet üflemek,
*Tespih, stres topu,
*Ödül,
*Kültablasını yok etmek (sigarayı hatırlatan herşeyi elinin altından yok etmek),
*Yürüyüş,
*171 i aramak,
*Sigarayı bıraktığınızı tüm çevrenize ilan etmek,
*Çevrenizden biriyle aynı anda bırakmak,
*Bol su içmek,
*Nikotin bandı yada sakızı edinmek.
Bu ve benzeri yöntemler var size yardımcı olacak. Ben annemle birlikte bırakmak için girişimde bulundum ancak annem uygulayamadı :( Yanlız kaldım. 171 i aramadım henüz, ne gibi yardımları dokunuyor acaba bilemedim. En istediğim şey yürüyüş yapabilmek ama bunu hiç yapamadım. Fibromiyalji mede faydalı olan hareket artırma meselesinde çok eksiğim hala. Kendime ve benim gibi bırakmak isteyenlere bol şans diliyorum :)

5 Şubat 2019 Salı

Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi

     7 hafta olmuş dile kolay...bir dolu sıkıntılı günler birbirini kovaladı ve her sıkıntılı yolun feraha çıktığı gibi, benim yolumda da sonunda ışık göründü şükürler olsun :)
     Buralardan kopmadım tabiki, ara ara blog listemde gezip yorumlarımı bıraktım.Yeni meydan okuma şeysileri yapılmış, zevkle okuyorum, çok sevdim :)
     Yarıyıl tatilinde kızım anneannesiyle vakit geçirdi, çok mutluydu. Ben işe gidip geldim.
                                                                                *
     Son gelen kitaplarımdan sadece birini okuyabildim çok üzgünüm. Onu da yeni bitirdim.
Almanyalı Gelin 'in güzel yorumu sayesinde vurulup sipariş ettiğim Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabını aldım. 13 yaşlarındaki Yahudi genç kızın ve ailesinin, komşularının Nazi mezaliminden saklanışları, Arka Ev'deki maceraları konu edilmiş. Anne'in saklandıkları süre içerisinde yazdığı hatıra defteri kitap haline getirilmiş.
     İş yerinde 15 yıldır çalıştığım bölümden, kendi isteğimle başka bir servise geçtim, burada huzurluyum.
     Annem artık yanıbaşımda ve yine huzur :) Allah bozmasın.Babam memlekete geri döndü, Ankara mutlu etmiyor artık babamı.
     Ankara'da bilenler bilir, meşhur Atakule miz vardı bizim, uzun zamandır kapalıydı, tadilat vs derken açıldı yakınlarda. Ziyaret edip eski günleri andık. 30 sene öncesine gidip geri geldim resmen, lise yıllarıma...ahhh ah dedim...
     Sıkıntılardan uzaklaşmam, rahatlamam için eşim beni akşamları, hafta sonları gezdirdi durdu :) Kızımsız gezilerde elele ilk yıllar gibi gezdik.
     Ankara ya bu sene çok kar yağdı, yağmur yağdı. Güzel mi güzeldi :) Epey üşüsekte insan kışı kış, yazı yaz gibi yaşamak istiyor.
     Sıkıntılı günlerimde aldığım izin ve raporlar sayesinde evde epey vakit geçirdim. Çiçeklerime vakit ayırdım. Açmalarına şahit oldum...öyle güzeldiki :) Saçlarımı boyattım,mutlu oldum. Yemekler yaptım vakitli vakitli rahat rahat :) Tek sorun çalışmayan arkadaşımın olmamasıydı :(( Emekli olmadan çalışmayan bir sürü arkadaş edinmeliyim diye düşündüm :))
     Yılbaşı akşamını annemde tüm kardeşler birarada geçirdik. Öyle güzeldiki, şenşakrak güle oynaya geldi geçti :)
     Erkek kardeşimin eşiyle kendimize koca bir gün ayırdık. Bunu ilk defa yaptık. Niye hiç aklımıza gelmemiş. Gelin görümce türküsünü söyledim durdum yanında :))) Tunalı Hilmi Caddesi'nde sabahtan akşama gezdik, eğlendik çocuksuz. Bir daha yapacak biz.
     Kızımla Aquaman filmine gittik, çok beğendik :)
     Geçtiğimiz Cumartesi Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi'ne gittik. Kızım okul arkadaşlarıyla gitmiş ama layıkıyla her şeyi görememiş, tekrar istedi. Uzaya ilgisi küçüklüğünden bu yana çoktur. Hal böyle olunca beraber gidip doya doya incelesin dedik.


   


(Fotoğraflar netten alıntıdır.)
Ankara kalesi turu attık yarıyıl tatilinde, nasıl kalabalıktı anlatamam. Yazın bile park yeri bulabiliyorken, zorluk çektik araba parkı konusunda.
 Çok uzun zaman sonra evde kumpir yaptık, ayıla bayıla yedik :))
 Dolayısıyla kendime geldim, yenilendim ve yeni servisimde işe başladım. Tek sorun telefonumdaki fotoğraflarımı bloguma atamamam, bakalım çözebilecekmiyim ilerleyen zamanlarda?