30 Mayıs 2018 Çarşamba

Kale ve Civarı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi

    Bu sefer de eşimin anne+babası+kuzen ile gittik. İlk olarak Müze yi ziyaret ettik. Ahhh ah tam da eski Hancı'nın kıyısındaymış müze (12 yıl önce nikahtan sonra arkadaşlarımızla eğlendiğimiz yer). Anıları tazeledik azıcık, fotoğraf çekildik tozlanmış tabelasının önünde. Tozlanmış çünkü sanırım birkaç sene oldu kapanalı. Ne harika yerdi orası, kapandığını duyunca çok üzülmüştüm.
     Neyse asıl konumuz müzeden bahsedeyim. Yine süper bir giriş ve bahçe bizi karşıladı. Hepimiz bedavaya girdik bu arada. Ben ve eşimin müze kartı var, kv+kp 65 yaş üstü kartıyla, çocuklarda zaten üzretsiz girdiler :)







Kadın her devirde kadınmış dedirtti, eski çağlardaki kalıntılardan çıkan kolyeler, bilezikler vs. daha neler neler. Gülümsetti bizi. Kaını Tanrıça olarak görmüşler, doğurganlık özelliğinden dolayı...ne güzel dimi? :)




   
                 Bizim kızları gülümseten heykelcikler, yukarıdakiler, Roma Dönemine ait :)

     Uzun uzadıya dolandık müzeyi, gerçekten ilgiyle baktık herbir kalıntıya. Hatta önümüzde bulunan bir gurubun başındaki rehberi dinleyip, sessizce dahil olduk onlara.
     Müze sonrası Kale kapısının dibinde çay molası verdik, ortam öyle güzel ki, insan kendini Ankara dışında olduğuna inandırıyor gezerken.




     Kalenin son noktasına kadar çıktık kızımla, diğerleri cesaret edemedi, aşağıdan seyrettiler bizi.


          Kalenin ortasına konuçlanmış bir gurup çalgıcı vardı, nasıl çoşturdu dolanırken bizi :)





     Her gittiğimizde 1-2 müze gezip, o güzelim sokaklarda dolaşmayı planlıyorum. Çünkü her sokak ayrı bir heyecan, güzellik :)

1 yorum:

Julide dedi ki...

Cok tatli bu kiz yav :))
Cok guzel bir muze. Tekrar gitmek isterim. Yaz sicaginda Ank'ya gitsek bir ara diye dusunuyorum.
Muzedeki bebek emziren kadinin bir kopyasi bende var. :))
Ve evet, kadin o kadar yuce ki, nihayetinde Rahim, Tanrica yerine konmasi olmasi gereken. Yeter ki kadin gucunun farkinda olsun <3