8 Mayıs 2019 Çarşamba

Günesürgün...

     Son günlerde aldığım ve vakit buldukça okuduğum iki kitaptan bahsetmek istiyorum. Yine yazıyorum; iyi bir yorumcu değilim, amatörce ve merakla okuyup beğenip beğenmediğini yazanlardanım :)


     Blog arkadaşım Deep Tone'nin kitap yazdığını kısa süre önce öğrenmiş olmaktan utanıyorum. Öğrendikten sonra isimleri hoşuma giden iki kitabını edindiğimi söyleyeyim. En merak ettiğim kitaplardı aldıklarım içinde. Günesürgün...ne güzel bir isim değil mi? :) Bir roman sever olarak ilk başladığımda okuyamam biter mi diye başladım, ancak sevgili Deep in anılarını içerdiğini farkedince, hele o komik diliyle yazdığını görünce, birçok yerinde bana kahkaha attırdı, bazılarında hüzünlendim yada gülümsedim. Emeğine yüreğine sağlık, sen hep yaz emi arkadaşım :)


     Bir diğer kitap ise Kafes'i aldığımı sanıp sepete attığım, geldiğinde ise Josh Malerman'ın Carol Gömülmeden adlı kitabı olduğunu farketmemle kendi kendime gülmem...:))
     Çok beğendiğimi söyleyemem ama okunur mu okunur bir kitap. Korku, macera ve gerilim var, eski zamanların atlı kanun kaçakları ve korkulu yolu anlatıyor ve diri diri gömülecek olan Carol'ı.
 

     Kızımın Fen Bilgisi performans ödevi için mecburen hayvanat bahçesine gitmemiz gerekiyordu. Ankara da ki hayvanat bahçesi kapanalı çok oldu bilenler bilir. İnternetten yaptığım küçük bir araştırma sonucu Keçiören Evcil Hayvanlar Parkı nın varlığını öğrenince hafta sonu gittik. Omurgalı ve omurgasız hayvanları fotoğraflayıp çıktılarını kartona yapıştırdık. Kızımın yapacağı sunuma hazır hale getirdik. Küçük ve yetersiz bir yer. 2 yıl önce İzmir deki Sasalı Hayvanat Bahçesindeki görüntüden çok uzaktı gördüklerimiz. Nasıl güzel bir yerdi, hayvanlar çok geniş alanlarda ihtiyaçlarına karşılık gelecek şekilde tutulmuşlardı. Kendimizi safaride gibi hissetmiştik. Keşke her yer böyle olsa, hatta hiç olmasa.


     Pazar günü Eymir e gidelim dedik. İlk defa gölün etrafını 360 derece yürüme gafletinde bulunduk. Yaklaşık 14 km. imiş, öleceğimi sandım yürürken. Belki yıllardır aralıksız bu kadar uzun mesafeyi ilk kez yürüdük ailece. Erken saatlerde yürümeye başlamış olsak molalarla zevkini çıkararak gezerdik ama akşam saatlerine denk geldi gidişimiz. Gündüz etrafta sere serpe yatıp gözümüze sevimli gelen dana büyüklüğündeki köpekler, hava kararmaya başlayınca sürü halinde etrafımızda gezinmeye başlayınca, korku filminden hallice panik halinde, durduraksız hatta koşar adımlarla parkuru tamamlamaya çalışmak epey zor oldu bizim için. Akşam tam olarak 20:13'te (saatime baktım anında) güvenlik kulübesine ulaşmıştık. Ertesi gün her tarafımızın tutulduğunu tahmin edersiniz, ayrıca dudağımdaki uçuk dev gibi olmuştu. 



     Bu Cumartesi kızım Eskişehir gezisine gidecek öğretmenleri nezaretinde ilk defa. Bizsiz ilk şehirdışı gezisi olacağı için kızım değil ama biz çok heyecanlıyız. Yavru kuşun yuvadan tek başına ilk ayrılışı. Heyecanlıyız ama bunu fırsata çevirmekte de hiç gecikmeyeceğiz ve korku diyarı Eymir yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz  yeniden :))) Tabi bu sefer sabah saatlerinde başlarız yürümeye. Haydin görüşmek üzere :)


35 yorum:

*mehtap dedi ki...

Küçük kızınıza iyi geziler, eminim çok eğlecektir,büyükleri olmadan ilk gezisinde:)
14 km. yürüyüs için bravo diyorum. Ben asla yürümezdim ama köpek çetelerini görsem koşabilirdim kesin..
Hayvanat bahçeleri eski popülerliğini yitirdi, şimdi daha çok akvaryumlar revaçta galiba.Balıkların akvaryuma konmasına henüz karşı çıkılmıyor .Evcil Hayvan parkı ismi de değişikmiş.Aklıma evcil hayvan dedince kuşlar, köpek ve kediler geldi.
Sevgiler.

anne kaleminden dedi ki...

Eymir gölü çevresinde tam turu bisikletle atmıştım o bile çok yorucu olmuştu:)))
Kızınız için harika bir deneyim olacak Eskişehir gezisi bence :))

EĞİTİM PINARI dedi ki...

Kitap tanıtımları güzel olmuş Deepton'un kitaplarını ben de çok merak ediyorum.

Derya dedi ki...

Deep'in Frambuazlı hayat kitabını aldım ben, bende hemen kitap yazdığını anlamayanlardanım :) blog yazılarını okurken çok keyif alıyorum içten ve doğal, kitabı da öyle. Bence de hep yazsın, kalemine sağlık. Günesürgün de aklımda olsun.
Hayvanat bahçesi kavramını bende sevmiyorum,şartları iyi olanlar belki bir derece, ama kötü şartlar tam bir işkence, yazık :(
Eymir de çete köpeklerden nasibini almayan yok sanırım, akşam saatlerine kalmamaya çalışırız bizde hep :) ne güzel uzun bir yürüyüş olmuş, bizde epeydir tam tur yapmadık, çok yorucu :) Oğlum henüz bizden ayrı şehir dışı yapmadı bakalım ne zaman, biraz panik ve vesveseli biri olarak benim için pek iyi olmayacağı kesin :)

lovehouse dedi ki...

Mehtap,teşekkür ederim, güzel bir deneyim olacak onun için :)
Yolun bu kadar uzun olduğunu bilsem ve özellikle o saatte ben de yürümezdim ama işte cahilliğmize geldi :))
Ben küçükken Ankara AOÇ Hayvanat Bahçesi vardı, her ne kadar uygun ortamda olmasalarda nerdeyse tüm hayvanları yakından görmüştüm ve biliyordum. Yani sadece resimlerinden bilmek başka şey, yakınen incelemek başka. Kaldırıldı yerine kocaman makina yığını Ankapark yapıldı. Orada piknik yapardık ailece, dondurma yer gezerdik. O güzelim doğal ağaçlıklı alan talan edildi.Neyse asıl konumuza gelecek olursak; akvaryumlar heryerde artık ama açık hava da diğer hayvanları görmek gibi gelmiyor bana, boğuyor o kapalı alanlar.

lovehouse dedi ki...

anne kaleminden, aslında biz de 3 lü aile bisikletine binmek için gitmiştik ama hepsi doluydu, mecburen tabana kuvvet ama mahvolduk :))
Eskişehir e yanlız gidişi benim için önemli, bakalım ne yapacak bizsiz :)

lovehouse dedi ki...

Eğitim Pınarı, teşekkür ediyorum :) Cıvıl cıvıl çoğu satırları Deep in :)

lovehouse dedi ki...

Sevgili Derya, çok güldüm tek değilim diye çokta sevindim :)) Sırada Yani kitabı var, bakalım neler yazmış :)
Ortamı doğal hazırlanmış hayvanat bahçeleri çocuklar için çok faydalı diye düşünüyorum, umarım Ankara ya böyle bir yer yapılır :)
Eymir de tam tur hiç yapmamıştık ama birdaha mı derseniz...evet bu hafta yine yapacağız ama vakitlice :))
Kızım 10,5 yaşında ve bizim için de ilk. Eşime kalsa hayır derdi, o da evhamlıdır ama kendine güven açısından gitmesi için ben destek oldum, kızım zaten kararlıydı ve onay istiyordu. Kuşlar ufak uçuşlar yapmaya başlıyor :)) Sevgiler.

EĞİTİM PINARI dedi ki...

Evet deep in üslubunu biliyorum, ondan dolayı kitabını çok merak ediyorum tanıtım için çok teşekkürler.

lovehouse dedi ki...

Eğitim Pınarı, ne demek biliyormuşsunuz zaten :)

Ümit Çakır dedi ki...

Güzel yorumlamışsınız gayet deep ablanın kitabını bende merak ediyorum okumam lazım :)

Pixselle.com dedi ki...

Carol Gömülmeden mükemmel

lovehouse dedi ki...

Ümit Çakır, teşekkür ederim :)

lovehouse dedi ki...

Pixselle.com :)

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

:)) Korku diyarı Eymir :) Çok güldüm...Şimdiden iyi yürüyüşler ve kuzuya da iyi tatiller diliyorum.

lovehouse dedi ki...

:))) öyleydi gerçekten, ertesi sabah dudağımda koca bir uçuk ile uyandım.
Teşekkür ederim :)

LerzanKaradan.com dedi ki...

Deep'in kitabını ben de çok merak ediyorum. Kızınız için çok güzel bir gezi olur inşallah. Eymir de gezinti... Üniversitede iken çok giderdim oranın anıları çok farklı

lovehouse dedi ki...

Lerzan Kara, ben de diğerlerini okumak için sabırsızlanıyorum :)
Çok teşekkür ederim.
Eymir Ankaralı için vazgeçilmezdir biliyorsunuz. Sizin de güzel anılarınız vardır burayla ilgili :)
Sevgiler :)

Beyda'nın Kitaplığı dedi ki...

Deep'in kitabını bende çok merak ediyorum. Yakın zamanda okuyacağım inşallah :)

lovehouse dedi ki...

Beydanın kitaplığı, şimdi diğer kitabı elimde, böyle böyle hepsini okumak istiyorum. Beğeneceğinizden eminim :)

deeptone dedi ki...

ayyyy ne güzel anlatmışsın yaa. günesürgün evet yaa yani en kişisel kitabım. çevremi filan anlattım. marketi bile işte. bazen kendi ağzımdan bazen onların ağzından. bir dee, atalarımı da anlattım yaa. var yaa, firdevs filan bikaç isim. baba tarafımın büyükleri işte. ay gülmene sevindim. hüzünlü olanlar da sanırım yine aile akraba arkadaş çevresiyle ilgili olanlar. bende pek hüzün olmaz yanii :) yani bu kitap, gerçeklerden oldu, kurgu yok. bazı insanların yaşadığı gerçekler işte azcık acı idi. arkadaşlarımdan yani. onları da onların dilinden gibi yazdımdı. teşekkür ederim yaa. derya kuzusu da yazdı ivit. ikinizin yazısını da bloguma koycam. genelde kitap yazarken hafif olumlu neşeli yazıyorum. bu günesürgün kitabımın blogumla hiç ilgisi yok. yani, blogumda genelde yazdığım yazılardan değil hiçbiri. öykü değil de hayat kesitleri yazdım yani. ama kitaplarımın mutlu etmesini isterim yanii tabisideee :)

deeptone dedi ki...

bi de şeyi sorayım. bu kitabı nerden aldıydın ki. senin bu aldığın versiyon ilk versiyon. yani kitabın içeriği aynı de kapak farklı. bu ilk kapaktı. sonra değiştirdim kapağını. bak nedenini de söleyim. kapaktaki arkadaşım bir blogçu idi. o istemediydi kendi fotisini. deniştirdim başka bi blogçu arkadaşımın fotosunu koydum yanii :)

deeptone dedi ki...

eymirde dehşet hihiiiii :)

deeptone dedi ki...

ayyy bi deee benim kitaplar, momo ve çizgili pijamalı çocuk ile yanyana ne güzeeeel yaaa :)

lovehouse dedi ki...

***Deepciğim, ne heyecanlı, ne tatlı bir kişiliksin sen, hem blog yazıların hem kitabın beni mutlu etti, öpüyorum çok seni :)
Ama ben hakettiğince yazamıyorum yorum, yani yüzyüze olsak, gözlerim, elim kolum ve mimiklerim daha iyi anlatır ne hissettiğimi kitabın hakkında ama... :) Yine de teşekkür ederim.
Anlattığın anıları yaşar gibi okudum, esakiler yeniler vs. Hepsi çok hoştu ve ilgiyle okudum emeğine sağlık :)

***Kitabını BKM Kitap tan aldım, zaten kapak farkına bakınca yanlış mı diye epey düşündüm :))) Sonra okuyunca bu Deep in dili dedim :)) Demek ben ilk baskıdan bulmuşum, ben varoldukça ilk baskı kapaklı kitabın yaşayacak :)

***Evet diğer 2 kitapta çok sevdiklerimden zaten :)
***Sırada senin Yani kitabın var, bakalım neler anlatmışsın bize :)
Sevgilerimle :)

deeptone dedi ki...

iyi geceleer :)

lovehouse dedi ki...

İyi geceler Deepciğim :)

Beyaz Yakalı dedi ki...

Günesürgün kitabını ben de okuyacağım,eminim harika yazmıştır Deep. Biz Sasalıya neredeyse her yıl bir iki kez gidiyoruz Mert'in küçüklüğünden beri. Benim çocukluk yıllarımın önemli unsuru, ölen filimiz Pak Bahadur'un anıt mezarı da var içinde. Keşke hiç kapatmasak diğer canlıları. Çocuklar bir süre sonra öğrenmeye başlıyorlar kendi başlarının çaresine bakmayı. Bizde de erkek çocuğu olmasından olsa gerek eşim daha korumacı. Eymir'e hiç gitmedim, merak ettim 14 km epey uzunmuş.Tekrar göze aldığınıza göre değer olduğunu düşünüyorum.

lovehouse dedi ki...

Beyaz Yakalı, teşekkürler güzel yorumlarınız için :)
Sasalı ya 1 kez gittim, anıt mezarı farketmemiştim, bu yıl gelince tekrar ziyarette dikkat edeceğim.
Eymir bizim kaçış yerimiz, özgürce soluk alıp yürümek ayrı bir tat. Özgürlük her anlamda özgürlük. Genelde deniz şehirlerinde gözlemlediğim rahatlık, serbest giyim yada rahat davranışlar anlamında :)

deeptone dedi ki...

son yazıma baksanaaaa :)

Yurdagül Çelik dedi ki...

Bu kitabını okumadım ama diğer kitaplarını okudum.Güzel,kendi gibi sade bir anlatımı ar sevgili Deep'in :)

Arif ÖZTÜRK dedi ki...

Deep Tone yazıları gibiyse kitapta çok kolay okunuyordur.

lovehouse dedi ki...

Deepciğim baktım bakmazmıyım, çok tatlısın yine teşekkür ederim :)

lovehouse dedi ki...

Yurdagül Çelik, ben de diğerlerini okumadım, elimde şu an Deep in 'Yani' kitabı var, bayram araya girince okuyamadım.

lovehouse dedi ki...

Arif Öztürk, :)) Kesinlikle yazıları gibi sade ve zevkli :)