Yine Aralık ayında evlilik yıldönümümüz olduğundan ufak çaplı bir kutlama yapıypruz eşimle. Bu yıl dışarda kutlamak geldi içimizden. İlk defa geçen yıl dışarda geçirmiştik, çokta sevmiştik. Yine yapalım deyip araştırmaya giriştik. Gece hayatı denen şeyden o kadar uzak olunca epey zorlandık mekan bulmakta. Sonra aklımıza kızımın okul arkadaşının annesi geldi, bir mekanda çıkıyordu. Aslında müzik öğretmeni bir bayandı ama hayat şartları nedeniyle daha iyi kazanacağı bu işe başlamıştı. Epeydir takip ediyordum İntagram dan ve gidip dinlemeyi çok istiyordum. Kısmet bu güneymiş. Sesi çok güzel ve harika bir sahne performansı vardı, bayıldık resmen. Çok eğlenip dans ettik, özlemişiz ikimizde gençlikteki gibi oynayıp zıplamayı :))
Bu aralar ıphone daki fotoğrafları bilgisayara aktarmakta çok zorlanıyorum. Kimi aktarılıyor, kimi olmuyor, deli ediyor beni. Öğrendim ki uyum sağlamıyormuş ve ıphone için flash bellek almalıymışım. Bu durumu halledince daha sık post girmeye çalışacağım. Fotoğraf olmayınca eksik hissediyorum yazılarımı.
Akilah Azra Kohen in Fi, Çi sinden sonra Pi sini de okudum. Çok severek okuduğum bir seri oldu. Hak yerini buldu dedirtti bana. Temiz bir dava yaşam için harika insanların bir araya gelip -biz olmayı başarmalarının hikayesiydi. Deniz, Özge ve Bilge..Ali ve isimsiz kahramanlar vardı idolüm olan tipler :) Ayrıca bu seri sayesinde kızımın(Fi) ve eşimin(Pi) ilk kitap hediye edişlerini yaşadım ben :)
Bir arkadaşımın tavsiyesiyle Koku (Patrick Süskind) kitabını okuyup bitirdim. Körlük kitabından ne kadar etkilendiğimi yazdığımda bana mutlaka Koku yu oku demişti, çok etkilenmiş kendisi. Ben aradığımı bulamasam da etkili bir kitap. Biraz fazla gerçek dışı geldiğindendir belkide beni etkilememesi. Koku duygusu kapalı kaplar içindeki kokuyu ayıracak kadar yada kilometrelerce ötedeki bir şeyin kokusunu alacak kadar gelişmiş bir erkeğin hikayesiydi bu. Korkulu, cinayetli olanlardan. İnstagram da yayınlayınca arkadaşlarım Koku nun filmi olduğunu söylediler. İlk defa okuduğum bir kitabın filmini izlemiş oldum. Yazar öyle güzel resmetmiş ki yazarken romanı, ben filminde hiç bir fark göremedim. Öyle ki okurken gözümde canlandırdığım tüm sahneler aynı şekilde filme aktarılmıştı.
Tabi bu arada sevgili Deepciğimin Derin Mavi kitabını çok arayıp zor ele geçirmenin zevkiyle ara ara okuyorum. İlk 65 sayfası şiirlerden oluşuyor ve sonrası öykülerden. Ben şiirden pek anlamam ama arkadaşım yazmış olduğundan anlayarak okumaya çalışıyorum. Bitirince yayınlayacağım :)
Sanırım hayatımda ilk defa gerçek sahaf denilen kitapçılardan birine elimde koca bir liste ile girdim geçenlerde. Daha önce 2. el kitap satan Kızılay Olgunlar sokaktaki kitapçılara gittim ama bu başka şeymiş. Kitapların arasına çantamla sığıp giremedim resmen :)) Ben hiçbirşey bulamasam da görevli bey ki epey yaşlıydı ve babadan oğula şeklinde yürütüyorlarmış bu dükkanı, her söylediğim yazarın yada türün raflarını işaret ediverip yerini gösteriyordu bana ama sadece Koku yu bulabildim. Hem karanlık denilecek kadar loştu içerisi, hem de benim gözler astigmat olduğundan kendim okuyamadım boyumdan uzun raflardaki kitap sırtlarını. En yakın raflardan 5 tane kitap aldım tanesi 5 tl. den :) Değişik bir deneyimdi benim için :))Sahaftan aldığım kitaplardan biri de Alyans'tı. Freda Bright yazmış. Kitap 1. baskı ve 1985 te basılmış, epey yıpranmış sararmış. Böyle oluşu beni mutlu etti. Kimbilir kimler kimler okudu diye düşündüm benden önce :) Sanatçı ama geleneksel düşünceli, erkek egemen bir ailenin kızının savaşarak nereden nereye yükselişini, aile hayatını ama özellikle iş hayatını anlatıyor. Bir bakıma ilham verici bir hayatı var Dasha'nın. Severek okudum.
Biri bizi gözetliyor :)) |
Keyife bakarmısınız? :) |