3 Kasım 2011 Perşembe

Kreşe Alışma Süreci

     Çok ilginçtir ama kreşe başlayalı 3 gün olmuştu ve eşimin ısrarlarına rağmen ben bir türlü, gün içinde kreşi arayıp kızımı soramamıştım öğretmenine. Sonunda 2. gün öğretmeni eşime 'annesi arasın görüşelim' diye talepte bulunmuş :))) 3.gün aradım, 'neden aramıyorsunuz, istediğiniz an arayabilirsiniz' dedi öğretmeni. Bende 'kötü birşey duymaktan korktuğumdan arayamadım, nasılsa eşimde günde 2 kez sizinle görüşüyor' dedim.       Aslında sadece bu değildi arayamamış olmamın sebebi:
  *kreşe başlamadan çok önce başlamıştı benim araştırma çabalarım, okudum, sordum, tecrübelilerden bilgi aldım. Bir kreşte aranılması gereken özellikler nelerdir çok iyi biliyordum, yani nerdeyse...
  *Geçen hafta çarşamba günü gittiğimde ilk gözüme çarpan şey, ortamın beklediğim güzellikte olmadığıydı. Soğuk bir görünümü vardı, ben şöyle cicili bicili bir yer bekliyordum, renk çümbüşü olan, daha geniş bir oyun odası, yemekhanelerinin iç açıcı olduğu, yatak odalarının daha ferah olabileceği..vs.
  *Mutfağına bile bakmaya gerek duymadım. Çünkü mecburdum buraya vermeye, maddi açıdan başkada seçeneğimin olmadığını bildiğimden, çokta eğrisine doğrusuna bakmadım doğrusu.
  *Öğretmenlerini sevdim yalan yok, hatta dünkü konuşmamda itiraf bile ettim gözlerine güvendiğimi :)
  *Yemek konusu ve uyku konusu önemliydi benim için ve ençokta bu konuda konuştum Çiğdem öğretmenle.
  *biz gittikten sonra çok ağladığını sanmıyorum, çünkü zaten çok öyle kendini yerlere atıp ağlayan çocuklardan değil kızım, mızıl mızıl ağlar bizimkisi. Gözlerinden akar ve mızıldar sadece ve çabuk uyum sağladığından, çabuk oyalanabildiğinden, eminimki çabucakta susuyordur arkamızdan.
  *İstediğim gibi bir kreşe verebilecek şartlara sahip olmadığımdan, elimdekinin zevkini çıkarmak, daha doğrusu olanı kabullenmek gerek diye şartlandırmışım kendimi ve bu nedenle çokta sorgulamıyorum kreşi.
  *Kızımın mutlu olup olmadığına bakıyorum sadece ve evet mutlu. Dikkatimi çeken tek şey, (şimdilik yarım gün gittiğinden)akşamları anneannesinden aldığımda, eskiden kucağıma zıplayıp 'anneciğim seni çok ösledim' diyen kızım, artık gelmek istemiyor bana. Taki annem kapıyı kapatıp, 'annen gidiyor' diyene kadar. Buda sanırım bir tür tepki, alışacak kuzum inşallah.
  *3 gündür, söylediğim tarzda mızıldanarak gidiyordu kreşe ve babasından ayrılırkende aynını yapıyordu. Bugün ilk defa kabullenmiş şekilde gülerek ayrıldı benden. Yine klasik hareketi 'senin işinde çişimi hapmak istiyorum' diyerek. Yaptırdım tabi ve el sallayarak uğurladım kuzumu. Sonradan aradım aşkımı, ondanda ağlamadan ayrılmış, çok sevindim. Maaşallah kızıma, olacak bu iş :)
     Dünkü Çiğdem öğretmenle konuşmamız beni dahada umutlandırdı. çok uyumlu olduğunu, tüm aktivitelere katıldığını, arkadaşlarıyla iyi geçindiğini söyledi. Dün arabalarla oynamak istemiş, öğretmenide erkek çocuklara rica etmiş aralarına almaları için, beraber arabacılık oynamışlar. Kızlarlada arası iyi dedi öğretmeni. Yemek konusu biraz sıkıntılıymış, yavaş çiğniyo ve yemek süresi gecikiyor dedi, geç yiyen 3-4 çocukla sonraya kalıyorlarmış. Beyaz peynir ve zeytin yemiyor dedi, evet kaşar peyniri yer dedim. Bundan sonra kaşar peyniri koyacaklarmış :) Hatta dün 4-5 adet patates kızartması yemiş, 41 kere maaşallah ama diğer yemeklerini yememiş. Sabah sütünü hep içermiş, evdede içer maaşallah.
     Beni düşündüren tatil konusunu konuştum öğretmeniyle. Araya girecek 9 günün iyi olmayabileceğini söyledim, alıştırma süreci açısından ve bayram sonrası pazarteside yarım gün gitsinmi diye sordum. Gerek yok dedi, o gün tam gün olarak başlamalıymış. Demekki bu konuda güveniyor diye düşündüm, yani onu sakinleştirip uyutabileceğine emin görünüyordu, bunada sevindim, tabi 3 gündür aşağı yukarı tanımıştır kızımı, tepkilerini.

NOT: Bugün fotoğraf makinesi vericektim eşimin eline, öğretmenine versinde, kızımın fotosunu çeksin kreşteyken diye ama unutmuşum. Yarın kesin vermeliyim.

Hiç yorum yok: