11 Ocak 2017 Çarşamba

BAŞLANGIÇ!

     İçimden hep birşeyler yapmak geliyor; 'neyse geçti' deyip oturuyorum. Aslında oturamıyorum da, ne yapacağımı bilmez halde oturup oturup kalkıyorum. İçim sıkılıyor, yapmak için aklımdan geçenleri yapacak derman bulamıyorum kendimde. Bir hafta süren sancılı bronşit ve faranjit geçirdim. Bir kısmı halen üzerimde. Burnum tıkalı ve sigara ile artan bir öksürük yapıştı gitmiyor.
     Neler yapmak istiyorum diye sorarsanız; örgü örmek istiyorum. Hani şu takip ettiğim, imrenerek baktığım bloglardakiler gibi örgülerden yapabilmek istiyorum. Yıllardır süregelen ama bir türlü başına oturup çalışamadığım dersleri bu yıl vereyim diyorum, olmuyor arkadaş. Başına geçtiğim anda kafamda bir dünya düşünce...ıııı olmuyor. Spor yapmayı geçtim de, biraz hareket etmek, yürümek istiyorum; bir sürü bahanem var ( soğuk,zamansızlık) olmuyor işte olmuyor. Deli gibi kitap okumak istiyorum, hani şu roman olanlardan. Aklıma hemen veremediğim dersler geliyor, duyduğum suçlulukla romandan da vazgeçiyorum :((
     Yılbaşı kutlaması mı? Herşey çok güzel başladı, güzel girdik yeni yıla. Eşimin ailesi ile ev kutlaması şeklinde sıcak bir gece geçirdik. İlerleyen saatlerde kızımın öksürük, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı nedeniyle sabaha karşı gittiğimiz acildeki TV. de öğrendik acı haberi. Yine mi dedik yine mi, bu yılda mı, neden? diye diye izledik. Gerçekten amaç umutları kırmaksa evet içimiz yandı, sevincimiz kursağımızda kaldı. Sonra elbet toparlandık, mantıklı düşünüp yaşamaya devam ettik. Kaç ev yandı, kaç eve ateş düştü unutmadık. Hikayeleri dinledikçe üzüldük, üzülmeye devam ediyoruz. Bu kadar acı varken, bu kadar sorun varken halen devlet büyüklerinin(?) başka dertlerinin olması ise çoook düşündürücü, ürkütücü geliyor. Bunu da söylemeden geçemiyeceğim.