24 Nisan 2019 Çarşamba

46'ya Girdim :)

     4 günlük tatil oldu iş yerimin Pazartesi yi de bağlamasıyla. Bir dakika oturdun mu diye bir sorun, oturmadım. Dolu dolu koşturmacalı geçti koca 4 gün ama çok güzel geçti yine de :) Misafir ağırladım, misafirliğe gittim. Annem de davet sofrası hazırladım, koca aile buluştu, sohbet muhabbet güzel geçti. Annem yakında yine memlekete gidecek. Gitmeden önceki son sofralar dedim kendi kendime. Bizi birbirimize bağlayan güzel kadın. O olmasa belki önemli bir gün olmadıkça yüz yüze görüşmeyeceğiz aylarca :( Allah sevdiklerimizi başımızdan eksik etmesin :)
     23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle kızımın dans gösterisini izlemeye gittik dün. Heyecandan kalbi duracaktı sanki, ne güzeller nasıl tatlılar hepsi. Ağzım açık izledim pıtırcıkları...hep gülün dedim hiç kötülük görmeyin inşallah :) Kızıma tembih ettim girmeden 'sadece eğlen kuzucuğum dedim, bugün senin günün, keyfini çıkar istediğin gibi, öpüp koklayıp yolladım sahneye :) Coşkuyla kutladığımız törenlerimiz ne güzel, eksilmesin unutulmasın :)


     1 Nisan benim doğum günümdü. Doğum günlerini ailemle birlikte kutlarım hep yada çekirdek aile olarak. Bu yıl eşim bir sürpriz yapmış dışarıda bir kutlama organize etmişti. Yıllardır şöyle içmeli yemeli gece dışarıda olmalı bir kutlama olmamıştı. Çok istiyordum...bir de fasıllı olsun diye ayarlamıştı. Diğer tüm hazırlıklar tamam ama o gece mekanda ertesi günün yerel seçim olması münasebetiyle fasıl ekibini iptal etmişler son saatlerde. Böyle olunca sözünü aldım başka bir gece mutlaka fasıl istiyorum diye. Şöyle katıla katıla söylemeyi özlemişim ekiple :)) Kızımda yanımızda olunca, gece 12 yi devirmeden eve döndük ama uzun yıllardır bu kadar eğlenmemiştim, çok mutlu oldum o gece :) Yaşım mı? :))
     Yine bu ay, annem çimlere ayaklarını basmak isteğini iletti bize. Gelir ya insana bazen; uzun yola çıkmak isteği, deniz görme isteği, toprak istersin yada çimlerde dolanmak vs. Annem bu ya toprak ister ya ağaçlık yeşillik. Nereye gidelim diye düşünürken Kazan İlçesi geldi aklımıza, yıllardır gitmediğimiz. Etleriyle ünlüdür. Ankara dan et almak için gidersin, hem daha ucuz olur hem taze. Et pazarı na gittik, çok güzel bir bina yapmışlar. Alışverişimizi yaptık çıktık. Annemin Isırgan Otu sevdası tuttu köylük yerleri su kenarlarını görünce. Hakikaten ne sulak yermiş Kazan, her yerinden minik sular akıyor, köylerde tüm köşe başlarında çeşmeler yaptırılmış. Öyle çok Isırgan topladık ki inanamazsınız. Annem bayıldı resmen. Isırgan ın çorbası, böreği, kavurması, yumurtalısı yapılır  ama biz en çok mısır unlu, sarmısaklı çorbasını yaparız. Bol bol fotoğraf çektik köylerinde. Doğa uyanmış, çiçekler basmıştı etrafı. Halkı da çok misafirperver, her gören evine davet etti bizi :)



     Bunlarda yeni doğmuş Hemstır yavruları, kuş yavrusuna benziyorlar yaaa :)) Videosunu yayınlamayı beceremedim. Nasıl tatlılar, anneleri gelip birer birer topluyor bunları, emziriyor. Bekledikleri yerde birbirlerini tepikleyip duruyorlar yaramazlar :))

                                                             

19 Nisan 2019 Cuma

Neler Okudum, Neler Yaptım...

     Yeni odamı anlatmıştım bir süre önce ama yerim geçici olarak yine değişti :)) Bir bayan arkadaş doğum iznine ayrıldı 6 ay kadar, öyle olunca yerine bakmak için beni görevlendirdiler. Başka katta başka bir oda. Benim için hiç farketmez dedim, gerçekten öyle. Huzurum olsun yeter :) Eski odamda yeşil bir bitki vardı dalları kurumuş kocaman birşey. Aklıma rengarenk kağattan kelebekler kesip dallara yapıştırmak geldi. Eskiden parkta bahçede kuru dallar görüp alır böyle şeyler yapar evime renk katardım. Yine yaptım aynılarını, öyle güzel olduki anlatamam. Aşağıdaki fotoğrafta kelebekler az, sonradan arttırdım sarı olanların sayısını ama ertesi gün yerim değişti fazla doyamadım.


     Alparslan Türkeş in mezarı iş yerime çok yakın olunca, bir öğlen tatilini fırsat bilip arkadaşla ziyarete gittik, duamızı okuduk. Şikayet ettim arkasından gelenleri O na...


     Yakınlarda kızıma hemstır aldık, çok istiyordu. Aslında aklındaki köpek ama bakımı sorumluluğu, evimizin mahallemizin köpek bakımına uygun olmaması nedeniyle vazgeçirdik. İsmi Çiko...ne tatlı ne şirin şey. Yerinde durmuyor, kımıl kımıl. Evini temizlediğimde bundan hiç hoşlanmıyor. Yaşadığı yere koku bırakırlarmış sahiplenme anlamında. Temizlikten sonra deli oluyor resmen, kokuyu ararken evinin herbir köşesini dört dönüp minik burnuyla kokluyor her tarafı :)) Evde minik bir can. Her akşam yere yatıp onu izliyoruz. Dokunmaya kalkmak cesaret işi. Kendisi bir kemirgen olduğundan hırtt diye ısırıveriyor minik ön dişleriyle parmağımızı :)) Altındaki talaşları ne zaman eşit şekilde yuvasına dağıtsam, saniyesinde canhıraş başlıyor ağzında talaşları biriktirip yine bir kenara toplamaya. Kısa sürede o kadar talaşı nasıl topluyorsun sen? :))) Sonra da içine gömülüp uyuyo :)) Çok eğleniyoruz ailece.




     Hele bir de gece olduysa, lambalar kapanır kapanmaz başlıyo dönme dolabında dönmeye :)) Bir ses çıkıyor anlatamam. Biz de çözümü yatak odasına en uzak yere koyup kapısını kapıyoruz geceleri.
     Tezer Özlü nün elimde bulunan ikinci kitabını okudum. 'Yaşamın Ucuna Yolculuk' gerçekten çok karamsar, okurken şöyle bir gülse bir kahkaha atsa da bu karanlık sis bulutu bir kalksa diye geçti hep içimden. Pek bana göre değildi ama sonuna kadar okudum, sevmedim değil :)


     Sonraki kitabım Tanrı Dağı Oğulları oldu. Yazar: Mustafa Çevik. Çok zevkle okudum. Şöyle yazıyordu bir yerde; Bilgelik, akıl, cesaret ve sezgiyle donatılmış muhteşem kurgu...Ülkelerini karanlık ruhlardan kötülüklerden korumak için yola çıkan 3 kardeşin muhteşem maceralarını okuyabilirsiniz.


      Meşhur Momo yu da (Michael Ende) okudum sonunda. Çocuksu ama aynı zamanda yetişkinlerin de okuyacağı bir kitapmış. Küçük Momo şehrini hatta ülkesini kurtarmak için kendinden büyük sorumluluklar gerektiren bir görev üstlenir ve başarıyla tamalayıp dostlarına sevdiklerine kavuşur. Zaman ile ilgili ama ben de bıraktığı iz dostluk, arkadaşlık, sevgi oldu :)

   
     En kısa sürede diğer anılarımı da paylaşmak istiyorum. Uzun süre post giremeyince bir merhaba olsun bu seferki, sevgiler :)