25 Şubat 2010 Perşembe

Oyun Parkı Maceraları-Küçük Hanımın Lokmaları Yutuşu :)

Geçen cumartesi çok eğlendik,havada güzel olunca sabah erkenden yürüyüş yapalım dedi babişin,kahvaltıdan sonra çıktık,kendimizi yeşilliklere,park yoluna attık,sende bir güzel kudurdun,salıncakta sallandın,kaydıraka oturttuk seni,sen kendini ittirerek kaydın bebişim,aferin sana dedik babişinle.Seni hiç tutmadan kaymana babişin şaşırdı,tam Karadeniz kızı dedi,korkusuz,gözü kara...Hele salıncakta dahada korkusuzsun,kendi başına tutmadan sallanmak istiyorsun.Cüssene bakan senin bu hallerini görse şaşırır doğrusu,afacan kızım benim.Evimizde merdiven olmadığından,merdiven çıkmayı pek bilmiyordun ama parkta basamakları tırmanmak için baya gayret sarfettin,bende babişine tutma kendi öğrensin dedim,hakkatende kendi kendine dizlerinin üzerinde tırmandın,gayretli ve hırslısın miniğim,yorulup vazgeçmiyorsun.Birkaç defa başladığın noktaya düşerek geri döndün ama yılmadan tekrar denedin.Biri görse bize kızardı herhalde ''bunlar ne biçim anne-baba diye'' ama çok müdahale ve yardımı sevmiyorum,kendin deneyip öğrenmelisin,tabi önce ben nasıl çıkılacağını uygulamalı olarak gösterdim.



Dinlenmek için yürüyüş yolunun sonundaki Vitamin Cafe ye uğradık,biz çaylarımızı içerken sende küçük bir köpek buldun,sanırım Cafe sahibinin köpeği,epey oyalandın onunla,sonrasında sen arabanda uyuyakaldın,bizde güvercinleri izledik,sende görseydin keşke,ne çok sevinirdin kimbilir,izlerkende ruhumuz dinlendi kuzucum,ne şeker şeyler...










Akşam biz yemek hazırlarken sen oyalan diye eline jelatine sarılı çikolatalardan verdim,ilgiyle inceleyip salona gittin,çizgi filminide açtık.Bir süre sonra senden hiç ses gelmediğini farkeden babişin beni sessizce çağardı seni görmem için.(doğrusu bu manzarayı hiç beklemiyordum,herhalde horon oynuyordur diye düşündüm)Meğer bizim hanfendi çikolatanın birinin jelatinini yarım şekilde soyup başlamış yalamaya,derkeeeeen manzara...
Böylelikle ilk kez çikolatanın tadına baktın ve sanırım çokta sevdin :)
Geçen hafta ve hafta sonuda dahil hep ilklerle doluydu; Pazar akşamı Şengül ablanlar çaya davet ettiler,çay faslı gelince harika bir börek(haşhaşlı yeşil mercimek böreği) yapmışlardı,yanındaki diğer ikramlarda nefisti tabi,ben yedikçe gelip ağzını açıp bana uzatıyorsun,önce anlamadım,yani beklemiyorumki börek yemeni....Neyse deneyeyim dedim,elimde hafif ezip ağzına verdim,yuttun,yine verdim yuttun,arkasından biraz su içerek,devam ettin,4-5 parça minicikte olsa yedin,süper ya,süperrrrrrrrrr.Maşallah bebeğim.Dikkat ediyorum yemek saatin geldiğinde böyle yemek istiyorsun,demekki açken sana bu alışkanlığı kazandırabiliriz.
Bu arada pipetli küçük sütlerden aldım ama henüz denemedim,akşam başlıycam denemelere.Yatmadan sütünü pipetle içmeni sağlamaya çalışıcam,yani gece kalkıp süt isteme diye(gece beslenen çocuklar,derin uyumazlar ve gece boyu uyanabilirlermiş).Sabahta uyanınca önce sütünü içmeni,yarım saat sonrada kahvaltını vermeyi düşünüyorum.Henüz bulamaç şeklinde kahvaltı yaptığından...

Kitap karıştırmayı,resimlerine bakıp elinle resimlere tek tek dokunup okuyormuş gibi yapmaya devam ediyorsun,anneannen sana sık aralıklarla yeni kitaplar alıyor,onlara bakıp;
abiiiii,aba,mama,anne,baba,baybay(bu kelimeyi baba şeklinde söylüyorsun,el sallıyorsun) vs. kelimelerle sayfaları çevirip bakıyorsun,seni belkide ençok kitapların oyalıyor.

Gezmekten tozmaktan vakit bulamayınca banyo faslımız gecikti ve pazartesi günü ancak yapabildik,yine bildiğimiz meşhur kahkahalar,çığlıklar,su atmacalar ama sen her fasılda daha fazla şirin oluyorsun,daha çok büyüyorsun,seni seviyorum kuzucum,babişinde banyoya girdiğimizde malzemeleri taşır bize yardım eder ve gider.Ama herseferindede sanırım bizim çığlıklarımıza dayanamayarak oda geri gelir,senin resimlerini çeker,azıcık mıncıklar,bize katılır.
Kuzucum nedenini anlamadım ama birine göstericem bakalım sorun neymiş,ben çektiğim videoları bloga yükleyemiyorum,oysaki çok istemiştim blogunda yeralmalarını.
Yatağın konusunda yeni fikrim sallanan kısmını çıkarmaktı,akşam babişine söyledim hafta sonu açalım dedi.Fazlasıyla saçma bir şekilde önce ayağımda sallayıp yatağına koyuyorum seni,yaklaşık(en fazla)2 saat sonra uyanıyorsun karşı kanepeye geçip tekrar ayağıma alıp sallıyorum seni ve bu sefer orada uyuyorsun,tekrar alırsam uyanırsın diye korkudan oracıkta bırakıyorum.Gecede aynen orda uyutuyorum seni.E böyle yapacağıma kendi yatağın uzayan yatak nasılsa,açar hep orda uyuturum,karşı kanepeyi açmak zorunda da kalmam,odanda dağalmaz,derli toplu olur.Bakalım nasıl olucak?

HAMSİLİ MISIR EKMEĞİ...Dayının Doğum Günü...

Canım kızım,malesef sana yine oyun grubu bulamadım.Arkadaşımın gittiği yerdeki yaş grubu bize uymadı malesef,en küçükleri 3,5-4 yaşlarındaymış.Ama olsun havalar gittikçe düzeliyor,park-bahçe hayatın başlıyor şükürki,yinede oyun grubu araştırmalarım son bulmuş değil.
Bu aralar diş çıkarma çabaların yine arttı.Dün geceyi nerdeyse uykusuz geçirdik bebeğim,sabah anneannen yine azı çıkardığını söyledi.Canım benim ateşinde çıkmış,uyumak istememişsin,geçicek kuzucum,bunlar geçicek.
Resmini daha sonra ekliycem ama söylemedende geçemiycem aşkım; bunca zaman kızım pütürlü yemiyor dedim durdum,hatta kendimi paraladım,tabi deneme yapmadım doğrudüzgün ama hep istedim pütürlü yemeni :) . Gelelim meselenin özüne;anneannen hamsili mısır ekmeği yapmış birkaçgün önce,o yerken sende ağzını açıp dururmuşsun karşısında,oda dayanamamış bir parça vermiş ağzına,veeeeeeeeeee..............yemişsin,üstüne üstelikteeeee,birdaha istemişsin,sonra birdaha,birdaha.....derken baya bir yemişsin,hemde severek,Şok oldum valla,anneannende şok olmuş,kesin kusar demiş ilk verirken ama sende tık yok :) Maşallah kızıma, kırkbin kere Maşallah....

Bir sonraki gün yine hamsi buğlama var,anneannen bu ara takmış hamsiye.O yerken sen yine gözünün içine bakıp ağzını açmışsın,bir parça hamsiyi vermesiyle,senin diline yapışması bir olmuş.Sonuç; kusmuşsun.Canın sağolsun.
Kim derdiki pütürlü bile yemeyen bebişin ilk yemeği hamsili mısır ekmeği olur diye...Tam bir LAZ kızı oldun birtanem,oynadığın horonlarıda unutmadım.
Birçokta, horon oynarken videonu çektim yakında yayınlıycam.Kolbastıda var :))
Resimleyemedim ama bulaşık makinesini birlikte boşalttık geçenlerde.Ne harika birşeymiş insanın kız annesi olması,büyüdüğünde bana yardım edişini hayal ettim,gözlerim doldu(evin kızı).Ben makinayı boşaltmak için açınca sende atladın tabiki,eline aldığın kap-kacağı ver kızım diyerek bana yönlendirdim(yoksa hepsini yere atıcaktın)Sanırım birtür oyun sandın bu işi,ver kızım dedim elime verdin tabağı,teşekkürler canııııım deyip dolaba yerleştirdim,böylece tekrarladık altkat bitenedek.
Ayrıca dayının doğum gününü kutladık Şubat 16 da.En çokta sen eğlendin,herkes seninle ilgilenince çok mutlu oldun,horon oynadın,masayı karıştırdın,dayınla,dedenle boğuştun oynarken...Mutlu yıllar kardeşim,nice yıllara,seni seviyoruz...


9 Şubat 2010 Salı

HAMARAT KIZIM...

Anneciğine nasılda yardım edermiş kuzucum benim,toz alırken elimden kaptığı gibi bezi,sehpayı,koltuğu,hatta kendi oyuncaklarını bile(hemde çok muzip şekilde)temizledi,sildi biriciğim.Elinden bezi alabilmek için daha cazip bişeyler bulmam gerekti,maşallah kızıma...Aslında senin yanında temizlik yapmamama rağmen(sen uyurken yapıyorum)kız çocuğu olmanın doğasında var sanırım,nasılda biliyorsun anlamadım böyle yapılacağını :)
Meşhur banyolarımızdan kareler var,bu sefer OBAMAyıda aldık küvetimize,beraber yıkandınız kuzucuk,babamızda foto oldu :)Yeni tişörtlerimizden birini giyindik hafta sonu,misafirler için hazırlandık beraberce.Hülya ablanın ikizi var,bir kız bir erkek.Onlarla çok ama çok eğlendin,çıldırdın resmen,evin altını üstüne getirdiniz ama öyle mutluydunuzki feda olsun dedim.Onlar 11 yaşındalar ama içimden ''seninde ikiz teki olmanın sizi yakınlaştırdığını'' düşündüm nedense,belkide hiç alakası yok :)
Bu hafta sonu dışarı hiç çıkmadık ama hiçte sıkılmadım bebeğim,beraber çok eğlendik,seviştik,yuvarlandık,konuşup kitaplar okuduk,mışıl mışıl uyuduk.Alışverişimize babişin gitti,baktıki bizim çıkmaya niyetimiz yok...
Dolapları karıştırıp içini boşaltmaya devam ediyorsun,bazen kızıyorum çünkü enaz 5-6 kez sen boşaltıyorsun ben tekrar yerleştiriyorum,bazende boşalt kızım diyorum çünkü bu arada bende işimi yapıyorum.
İşyerinden bir arkadaşımla uzun zamandır oyun grubu arıyoruz,var olmasına ama Ankara da kısıtlı,olanlarda çok pahalı,yapılan en belirgin şey oyun ve müzik(tamam bende zaten senin başka çocuklarla kaynaşmanı ve bolca oynamanı istiyorum).Ama yinede istenen rakamlar abartılı.Yeni bir yer bulmuş bakalım fiyatıda abartılı değil,hele bu hafta sonu denesin bizde gidicez iyiyse,hem buranın saatleride iyi,diğer yerler sabah 9 da gelin diyor,bana çok erken geldi,sabahın dokuzunda orda olucan,hemde 1 saatliğine gidicez.Yeni yer 10-11 arasıymış,hiç yoktan iyidir.Tepkilerini merak ediyorum,kendi yaşıtlarınıla pek fazla beraber olmadın,genelde kendinden büyüklerle oynuyorsun,çünkü minik arkadaşın yok tanıdığımız.

5 Şubat 2010 Cuma

Afacan Dennis'in Maceraları ve Yeni Fotomuz...

Sonunda istediğim makinayı aldık ve çok mutluyum.Eskimiş tarihi eser kıvamına gelmiş makineden kurtuldum bebeğim.Evde çekilen fotolar karanlık çıktığından,özelliklede akşamları,makineyi elime almak istemiyordum,dolayısıylada birsürü pozunu çekemiyordum.Hayırlı ola...(Artık bu sayede videolarında yer alıcak blogta.)
Banyo yapmak için çıldırıyor,herakşam küvetini gösteriyorsun bana''bici bici....''diyerek.Çoğunca kıramıyorum seni; Göbüşe bakarmısınız hele,sanırsınızki tombik bir kız ama nerdeeee...Afrikalım benim :))

Evde temizlik vardı,tabi elektrikli süpürge sesine hala alışamadığından(çok korkuyorsun), biz senin odandayken babişin diğer odaları süpürüyor,sıra düzeltmelere gelince sende çok eğleniyorsun koltuk minderleri arasında,cümbüş var sanıyorsun galiba :)
 Mutfak dolaplarını karıştırmak alışkanlık halini aldı sende,tüm tencereleri yere dökmeden rahat edemiyorsun,toplamakta bize düşüyor tabi.Hele bir takıntın varki sorma;yürümeye başlar başlamaz kendine mutfak havlusunu yere atmayı görev edindin.Bunca ay geçti hala mutfağa girer girmez ilk olarak havluyu yere atıyorsun.Nedir anlamadım(acaba havlunu yeri yermi diyemi düşünüyorsun yaaaa)Sonra gelsin mutfak dolapları... :)))
Bu aralar en büyük zevklerinden biride yatağına çıkıp(benden yardım alarak)
zıplıyorsun ordan oraya...

Yan taraftaki malzemeleri yere atmakta mecburi görevlerinden,sanki onları yere atmak için çıkmışında gelmişken birde zıplayım bari der gibisin :)))
Ayakkabılıktaki tüm terlikler yere boşaltılıyor,yanlız çok ilginçtir,hiçbirzaman dışarı ayakkabı bölümünü açmıyorsun.Sadece ev terliği bölümünü...Acaba biliyormusunki onlar kirli...
Heyecana bakın...Günlük işlerini yapmış,içi rahat hanfendinin...:))))
Dün malum Tekel İşçilerinin Grev Günü Türkiye çapında idi,bende grevdeydim ve çalışmadık, destek vermek amaçlı.Kızımla güzel bir gün geçirdim,tabi gözüm gelen haberlerde.Ciddi konulara girmek istemiyorum ama Allah yardım etsin hepsine,bu 4C olayı pek kötü...Bugün onlara yarın bize...(Allah korusun)
Anneannesi kızıma yeni oyuncaklar aldı ama yoğun bir gündü resimlerini çekemedim,daha sonra çeker eklerim.
Çok huzurlu güzel bir gündü,sende çok mutluydun annenin yanında,kızıma poğaca,kek yaptım(tarifi http://www.balbocukleri.com/ dan,teşekkür ediyoruz bu kadar pratik tarifleri yayınladığı için kendisine)hakkaten hatun nasıl 2 çocukla bunlara zaman ayırıyor şaşıyorum.Ben bütün gün,temizlik,yemek,poğaca-kek,küçük hanımla uğraş-oyna,alışverişe çık derken akşam babişin geldiğinde ne oldu hiç uyumadınmı,hastamısın yoksa dediğinde aynaya baktımda,çok komikti tipim,resmen dağalmışım,göz altlarım torba,saçlar karışmış,bitap haldeydim.Ama işlerimi yaparken çok keyifliydim,sanırım hafta içi evde olmak çok harikaymış,evimle kızımla ilgilenmek ruhsal olarak çok iyi geldi söylemeliyim,kızımda bol bol uyudu dün,dolayısıyla akşam 11,30 a kadar uyumak istemedi,bende ısrar etmedim doğrusu,anne-babasına doysun kızım diye.Zaten eskisi gibi yormuyor beni,tek isteği biraz daha fazla oyun oynamak birlikte,bizde yapıyoruz dediğini.