![]() |
Alıntı-Temsili bizim somye |
Çocukluğumun geçtiği bu evdeki büyük terasta ne çok anılarım oldu anlatamam. Lise 1 e kadar bu evde oturduk. Başka bir muhite taşınırken evimizle vedalaşmam çok uzun olmuştu. Tek tek odalarla vedalaştım, duvarlarını bile öptüm, ağladım. Komşularımız, çocukluk arkadaşlarım hep bu apartmanda mahalledeydi. Ben ilkokulu bitirdiğimde pek çok yaşıtım ortaokula kayıt yaptılmamışlardı. Onlar örgü, dikiş nakış yaparken, heyecanla benim okul maceralarımı dinlemek için toplanırlardı bizim evde. Gerçi ben okulda çok sessiz bir öğrenci olduğumdan pek maceram yoktu ama yine de onlar merak ederlerdi ortaokulu. Konu evimize vedaydı ya; terasımızın duvarına benden bir iz kalsın diye birşeyler yazmıştım. Hani ben burada oturdum, iyi bakın evimize vs. diye :)) Sıradan bir apartmandı ama benim gönlümde çocukluğum, gençliğe ilk adım attığım yıllarımdı ve çok özeldi.
Her yaz ya memleketimize ya diğer denize kıyısı olan illerdeki akrabalarımıza giderdik te denizden çıkmazdık sabahtan akşama. Okulların tatil oluşundan belki 1 hafta sonra Ankara yı terk ederdik. İşte o 1 haftada bile ben deniz diye tutuşur, Ankara daki evimizin kocaman terasına çok büyük çamaşır leğenlerinin içini suyla doldurur, güneş gören yerine çeker, bacaklarımı sıvayıp, kollarımı katlayıp havuz yaratır, kendimi ıslayıp güneşlenirdim :))
![]() |
Alıntı-Temsili ben :)) |
Ablamın en utandığı şeydi bu yaptığım. Başrış çığrış anneme koşar, beni içeri almasını söylerdi :)) O zamanlar nesi var ki derdim, ne güzel güneşleniyorum havuzumun yanında :)) Yeni genç kız olan ablamın, etraftaki hayranlarından utandığını anlamazdım.
Birgün daha uzun anlatmak isterim evimizi, çocukluğumu, sevgiyle kalın :)
40 yorum:
Anılar, anılar... İnsanın çocukluğuna dönüp bunları hatırlaması ne güzel değil mi? Yaptığımız haylazlıklara bugün nasıl gülüyoruz. Hep çocuk kalabilsek keşke. Bu mümkün olmasa bile o çocuk hallerimizi hatırlayıp neşelensek arada bir:)
Çocukluğuna ait güzel anıları olan şanslı çocuklarmışız biz.Keyifle okudum yazınızı.
çok tatlı çok sevdim. büyük teras da ne şansmış yaaa :) demek o zaman da deniz sevdalısıydıın :) ablan ve somye altı üstü çok sevdiiim :) annat annaaaat :)
Bu yazı da çok güzel olmuş gerçekten. Somyalar falan çocukluğuma gittim. Bir an. Yazının tamamından anladığım kadarı ile afacan bir yapıya sahipmişsiniz. Çok teşekkür ederim bu güzel yazı için. Sevgi ile kalınız.:))
ya evet o somya/divanlar anaların gözbebeğiydi:) Hala örtü düzeltme alışkanlığım vardır divanların o pileli/büzgülü kayan eteklerini topladığım yıllardan hatıra:))
Çocukluk en güzel hatıraların akılda kaldığı pembe yıllarmış.Harika anlatmışsın,sevgiler.
Kaystros Tyrha, Belki en güzel yıllarım olduğundan güzel bir şeyler düşünmek istediğimde hep çocukluğumu anarım. Gülümserim. Hele bilen biriyle paylaşıyorsam anılarımı kahkahalarla anlatırım, ne güzel :)
Gamze Esra Ersöz, haklısınız, bizden bir sonrakilerinde yetiştiği ama artık kalmayan çocukluk...
Çok teşekkür ederim :)
Deepciğim,dimi dimi? Koca teras, istediğin oyunu oyna koştur, çok güzeldi gerçekten :)
Ablamla anılarım çoook, anlatacağım onlarıda, teşekkür ederim :)
Fatih Bey, teşekkür ediyorum. Aslında hiç yaramaz değildim ama çok hareketliydim, yerimde duramazdım, halende öyle :))
Beğenmenize sevindim :)
Mehtap, eskiyen örtüler değiştirildimi, yenisi dikilip geldimi tüm komşular gelir bakarlardı. Yeni desen çıkmış diye merak ederlerdi birbirlerininkini :)) Şükür ki evde benden büyük anne ve 2 abla olunca, bana örtü düzeltmek hiç düşmedi :)) Bozunca çok fırça yedim ama :))
Çok teşekkür ediyorum. Hayatımın en güzel yıllarıydı ve harika bir çocukluk geçirdim.
Sevgilerimle :)
Çok tatlı ve oldukça tanıdık satırlar okudum. Benim ablam vardı ama evli olduğu için o somya düzeltme işi bendeydi ve nefret ederdim, somya altı maceralarım çoktu en çok saklanmayı severdim bir günde ablamdan görüp cımbız ve aynayla orada ilk kaş alımımı gerçekleştirip, kocaman bir boşlukla uzun zaman dolaşmıştım :) ahh eski günler, keşke çocukluk evlerimiz hep dursa kalsa, şimdi izliyorum 100 yıllık 200 yıllık evler bilmem kaçıncı kuşakta anılarıyla herşeyiyle orada, bizde gerçekleşmesi zor bir durum ama güzel hayal :)
Bazen danışma seanslarında biz de danışanları küçüklüğe döndürürüz.Bu tür yazılar da biraz terapi gibi oluyor.Ben de evin en küçük çocuğuyum.Benden üç yaş büyük ağabeyim benden hep utanırdı,ablanız da sizin leğen macerasından utanmış.Büyük kardeşler böyle işte :)
Bu arada ocak ayı başında yeni bir seminer olacak,size özel mesaj atmayı unutursam sayfamdan takip edebilirsiniz.Sevgi ve saygılarımla :)
Herkes çocuk kalmak ister . Güzel anılar . Birşeye alıştı mı insan vazgeçmesi zor olur
Derya :)) evet benzer anılarmış, aynı yılların çocuğuymuşuz.
Benim ablalarım evlenene kadar koltuğa geçiş yapılmıştı Allah tan :))
Bizim evimiz duruyor halen, pek yolum düşmüyor ama gidersem mutlaka bakıp anılara dalıyorum bir süre. Keşke herkesin anıları durabilse olduğu yerde, silinip gitmese. Aklımızda durdukları gibi kalabilseler yerlerinde.
Yurdagül Çelik, kendi terapimi yaptım o zaman :)) Hani diyorlarya çocukluğuna inmek gerek diye :))
Kimbilir ne yaramazlıklar vardı sizde de benim gibi, utandırıyordunuz ağbinizi :))
Takipteyim zaten ama sanırım 1 hafta kadar bakamadım, o ara kaçırmışım sisi :( Çok mutlu oldum yeniden burada olacağınıza. İnsan böyle başarılı blog arkadaşlarını yakınen tanıma, dinleme fırsatı bulamıyor her zaman. Çok isterim katılmayı, sevgilerimle :)
Sanat Penceresi, İçimizdeki çocuk deniyorya, şimdilik bırakmıyorum onu bir yerlere :))
Geçmişi hatırlatan yazıları seviyorum. Çünkü bana ait bir şeyler buluyorum.:))
Çok tatlı çok samimi:)))) Çocukluk çok başka çok büyülü bir alan. Ben en çok yanlış anladığım deyimlere şarkı sözlerine falan gülüyorum şu an :)))
Üff ya biz divan derdik ona, divan örtüsü düzeltmek en gıcık işti :))
Ara ara çocukluk anılarında canlandırmak iyi oluyor. Bazen ben de her köşesini özlediğim çocukluk evimizin olduğu hatıralara dalıyorum. Ama yazmaya çalışsam zorlarım herhalde.
bence hic bırakma zaten insan geçmişi severse zaten çocukluğunun hatırına sever
Ne güzel anılar kalmış çocukluğunuzdan.
Güzel anılarınızın olması insanı mutlu ediyor.Terası çok severim:)Keyifle okudum.
Sevgiler
Divanlar yok belki ama şimdi de koltuk örtüleri var. Hala bozuldu mu kızılır. Ben de çocuklar küçükken koltuk lekelenmesin diye kullanmıştım sonra o kırışıklıklardan sinir geldi attım hepsini. Nedir şu çocukların düzen manyağı annelerden çektiği.)))
Fatih bey, ben de öyle :)
anne kaleminden, teşekkür ederim :) İyi ki bu kadar renkli, hatırlayınca gülümseten türdenlermiş :))
Evet divan da denirdi :)) Şükür ki düzeltmedim ben. Sevgilerimle :)
Arif Bey,Birşeyler kıvılcım çıkarmadıkça aklıma gelmiyor hayat galesinden ama bu aralar çok var bloglarda bu konu ve iyiki var :)
Sizinde çok güzel yazacağınıza eminim anılarınızı :)
Sanat Penceresi, ne güzel söylemişsin, kesinlikle katılıyorum :) Sevgilerimle.
Yüreğimin İklimi, :) en güzel yıllarımdı, çok teşekkürler :)
incidennotlar, teşekkür ediyorum :) Kocaman bir teras, ip, top vs. her tür oyunun oynanabildiği, yine de 4 kardeş olan bize yetmeyen, sokakta oynamaya bayıldığımız yıllardaki terslı evimiz :)
Sevgilerimle :)
adadeniz, ya çocuklar için ya kedi köeğimiz için, bir nedenle seriyoruz o örtüleri :)) Belki o yıllarda şikayet etsekte şimdi yüzümüzü güldürüyor o anılar :))
Hep geçmişimize çocukluğumuza özlem duyuyoruz sanırım o yüzden bazen kendi çocuklarımızı anlamamıza yardımıda oluyor bırakalım onlar çocuklarını düzgün yaşasınlar.
HürPost, ben çok güzel bir çocukluk geçirdim ve elimden geldiğince kızıma da yaşatmaya çalışıyorum. Tabi şimdiki çocuklar bizler kadar özgürce oyun oynayıp koşup eğlenemiyorlar o kesin. Evlerde, AVM. lerde tıkılı yaşıyorlar. Sabah bizimle evden çıkıp okula, ordan akşam yine bizimle eve giriyorlar. Yine de hafta sonu planını onlara göre yapıp, gün yüzü görmelerini sağlamalıyız. Özellikle de arkadaş ortamı kurmalıyız, sağlamalıyız diye düşünüyorum.
Bugün mahalle muhtarıyla seminer gününü netleştirdik.Tarih 25 ocak cumartesi olarak gözüküyor şu an.Bir değişiklik olursa da haber vereceğim.Ben de blog yazarı arkadaşlarımla tanışmaktan keyif duyarım...
En masum olduğumuz dönem çocukluk dönemi ve en çok arzulanan olsa gerek, hayat ondan sonra başlıyor. İçten bir yazı olmuş, elinize sağlık
Yurdagül, 25 Ocak'ı not aldım. Hafta sonu olması ayrıca sevindirdi beni, çok teşekkürler :)
Gece, en saf ve en güzel :) Teşekkür ediyorum :)
ne güzeldi çocukluk :(( o zamanlar hemen büyümek isterdim oysa
Sevgili Lerzan, koşa koşa bitirmek istediğimiz yılları özlememiz ne ironi.
keyifle okudum canım, çocukluk anıları çok güzel :)
Teşekkür ediyorum Baharcığım, devamı gelecek :)
Yorum Gönder