11 Mayıs 2010 Salı

Anneler Günü ve Beypazarı...


Oldum olası Beypazarı nı sevmişimdir,ayrı bir uğuru var oranın benim için.Senin varlığını ordan dönüşte öğrenmiştim,sonra tekrar anneannen ve dedenle gitmiştik.Bu sefer yine anneannen ve dedenle hep beraber gittik,masrafları deden çekti :) Yine yatırlara uğradık dua ettik,yine Yaşayan Müzede KURŞUN DÖKTÜRDÜK. Kahvaltımızı İnözü vadisinde yaptıktan sonra ki, sen burda anneannenin sürpriz olarak alıp getirdiği hamakta uyudun,kalkınca mamnı yiyip merkeze gittik,alışveriş vs.vs. baya gezmişiz,havuç suyunuda es geçemem,bir kaç şişe hüplettikten sonra(tabiki sanada içirdim)merkezin sıcağında yemek yiyemeyeceğimizi anlayıp tekrar İnözüne döndük.Dere kenarında harika bi yemek yedik.Sende yine kurduğumuz hamakta 1 saat uyudun kuzucuk,aferin bebişime...
Açık havada kahvaltı ve yemek yemek hepimizin iştahını açtı,Karadenize taşınmayı çok istiyorum,hem senin için; toprağı doğa ve denizi sevmeni istiyorum,hemde babanla bizim için; ki biz çok seviyoruz oraları...

Bir türlü kuzuları okşarken çekemedik seni,okşayıp durdun hatta kuzuları öp kızım deyince popolarından öpüverdin,baya oyalandın onlarla,ayyyy ayyy diye diye gezdin peşlerinde...




Anneannen alışverişte biraz kendini kaybetti :)

Tüm Beypazarı sokaklarını kendi başına süpürdün açık bulduğun heryerde yere oturdun,heryerin kapkara oldu,ama izinliydin,herşey serbest...
Sıra geldi Yaşayan müzede kurşun döktürmeye; görevli bayan önce seni bir güzel okudu,ardından örtüyü başına örtüp (bu arada seni oyalamak bana düştü; cee ceee diyordum sana) kurşunu döküverdi.Allah kabul etsin,nazarlardan kem gözlerden korusun kızımı ve cümlesinin bebeğini... AMİİİİİN...


Kurşun döktürme faslından sonra sonkez çarşıyı arşınlayıp İnözüne geri döndük.Açık hava sana yaradı,gün içinde 3 defa uyudun,sonuncusuda burda oldu.

Akşam üstü 9 gibi evdeydik,Maşallah deyim yine yolda uyudun,gece 11 sularında tekrar cumburlop yatağa....
Pazar günü malum (09.05.2010) Anneler Günü.
Sabah erkenden uyanıp karşı parkta kahvaltımızı yaptık beraberce,hediyeleşme faslından sonra güzelce süslenip hazırlanıp anneannene gittik.Elini öpüp hediyelerimizi verdik babanla.Tüm annelerin hergününün böyle güzel geçmesini diliyorum.Bana bu duyguyu tattırdığın için sana çok teşekkür ediyorum birtanem,bana her anne deyişinde yüreğimi okşuyorsun,çok mutlu oluyorum canım kızım,bir gözüm bir kızım diyorum sana.Seni seviyorum bebeğim....Anneannenede çok ama çok teşekkür ediyorum,sana da bana yaptığı gibi annelik yapıyor,hemde sadece sevgi karşılığında...Allah sana bol sağlık,bol huzur versin,kimseciklere muhtaç etmesin canım anneciğim,seni çoooooooooooooooook seviyorum.

Kutlamalardan sonra çok eski bir tanıdığımızın oğlu Çağrı abinin nikahı vardı.Allah mesut etsin,davete icabet ettik.

Güzel kızım,1-2 ay kadar oldu sanırım tam hatırlayamadım, yatağını açtık büyüttük,nasılsa yatarken ilk aşamada beraber yatıyoruz,sen uykuya daldığında kalkıyorum.Kanepede bunu yapacağımıza, babişinle yatağı açalım dedik,iyide etmişiz,şimdi yatağına kendin çıkabiliyorsun,üzerinde oynuyorsun,oynarkende  'oyni' diyorsun şirinem. Hafta sonu aynı oyuncaklardan bıkmışsındır diye düşünerek deniz simitlerini kanepe altından çıkarıp şişirdik,dakikalarca boğuştun onlarla,sanırım oyuncakları saklayıp yeniden çıkartma fikri süpermiş,yeni sanıp baya ilgiyle oynuyorsun.



Böylelikle odayı yerle bir ettik beraber,bizde seninle eğleniyoruz bebeğim,seninle çocuk oluyoruz...

Hiç yorum yok: