5 Kasım 2010 Cuma

29 Ekim 2010 Cumhuriyet Bayramı-Anıtkabir

En son hamileyken gitmiştim Anıtkabir e. Çok farklı hissediyorum oraya gittiğimde. Tıpkı hacda insanların kendini Allah a yakın hissetmeleri ve coşmaları gibi(ki bende öyle hissediceğimi düşünüyorum), Anıtkabir de de Atatürk ü çok daha iyi özümseyip,daha bir coşuyorum. İşte aynen benim ve baban gibi seninde Atatürk ü, bayrağını ve ülkeni çok sevmeni istediğimizden zaten hep götürmek istiyordum. N. ailesi ile 29 ekim gibi anlamlı bir günde buluşmak üzere Anıtkabir i seçtik. O gün geldiğinde çok heyecanlandık babanla. Hem N. ailesi ile ilk kez görüşecek, hemde seni Anıtkabir ile tanıştıracaktık. Gitmeden sana anlattım biraz, hemede heyecan katarak sözlerime; 'Anıtkabir e, Atatürk e gidicez kızım ama Atatürk uyuyor (bu kısmını sağolsun N. dan tanıdığım Başak dan çaldım), Bayrağımızı görüceksin' diye anlattım, gitmedende eline bayrak aldık,çokta hoşuna gitti,zaten heryer bayrak asılı olduğundan elindekini sallayıp, diğer asılı bayrakları gösterip durdun. Gitmeden teyzenlere uğradık, Şimal ile Ceren ablanıda alıp akşam üstü 16:00 dan önce Anıtkabirde olduk.

Erken gitmiştik ve havada çok soğuk olduğundan müzeye girdik, tabi yaklaşık 45 dak. sıra bekledik girebilmek için.Müzeyi ilgiyle izledin aşkım, 'tütük(Atatürk),bayrak', 'tütük uyuyo(Atatürk uyuyor)' diyordun,derkeeeen dışarda yediğin soğuk ve uyku vaktininde geçmiş olmasından dolayı uykuya dalıvermişsin ben farketmeden. Dışarı çıktığımızda N. grubunun dağalmış olduğunu anladım. Önümüzde görünen grup N. grubu olabilir dedi baban,soralım dedi. Haklı çıktı. Soğuk olunca dağalmışlar ama yarın görüşürüz diyerek vedalaştık ve soğuktan kaçarak ama iç huzurum yerinde evimize döndük...




Hiç yorum yok: