5 Aralık 2011 Pazartesi

Kızılay-Cepa

      Süper bir hafta sonu geçirdik ailece, hastalıklardan uzak(maaşallah), bol yemeli ve neşeli saatler geçirdik.
      Cuma akşamı kuzumla birlikte Yılbaşı ağacımızı kurduk, ne çok mutlu oldu, geçen senede birlikte süslemiştik ama bu yıl daha fazla anladığından olsa gerek, hoplayıp zıpladı, süsleri taktı  'ne kadar düzel dimi annee? böyle koyabilirmiyim? oldumu anneee?' diye diye koşuşturdu ağacın etrafında :)
      Haftalardır saçlarımı kestirmem gerekiyordu, öyle bir hal almıştı ki; hani yaşlı amcaların saçı uzayınca arkalar havaya kalkıp tuhaf bir hal alırya, işte benim saçlarımın arkasıda havaya kalktı, tüy tüy uzadı, yanlar jöleyle dahi yapışmaz hale geldi...derkeeen şükürler olsun ki arkadaşımın tavsiye ettiği ama 4 yıldır gidemediğim yeni bir kuaföre gittim, hemde Kızılay da.
      Kuaför Celil Bey, benim doğam gereği biraz uçuk kaçık ve havalı bir model ve renkten hoşlanacağımı, başkalarında beğendiğim hanım hanımcık modelleri kendi saçımda benimseyemeyeceğimi anlattı ve kocamaaaan alkış gönderiyorum kendisine, nasılda anladı bir bakışta şaştım kaldım. Aslında ruhum çokşeyler diyor ama bulunduğum ortamlar gereği, zevklerimden vazgeçtiğimi anımsadım, gönlüm şu rengi yada modeli al diyor ama toplum baskısı gereği bunları (?) almam gerekiyor...Nerden anladınız diye sordum(gerçi bu tecrübedir mutlaka ama sormadan edemedim);kılık kıyafetiniz,yansıttığınız havanızdan falan gibi bişeyler söyledi. Çok mutlu oldum içten içe, olduğum gibi görünmemeye çalışmakta biraz üzdü beni aslında. Neyse sonuç olarak saçlarımı boyatmadım ama tekrar uzatma kararımı söyleyince, güzel bir kesim yaptı kuaförüm, gülerek ayrıldım mekandan :)
      Bu arada huysuzlanan küçük hanımın uykusu gelmişti ama karnım acıktı deyince McDonald's a uğradık, kızıma et-ekmek şeklinde çocuk menüsü ve oyuncağını istedik, bizede başka menü. Kuzucum baya yedi köfte ve ekmeğinden, ayranını içti ve yorgun olarak otobüste uyuyakaldı.
      Rotamız diş kliniği idi. Kuzum halen kucağımda uyuyorken girdik muayenehaneye. Bekleme odasında babası başında bıraktım kızımı, uyumaya devam etti. Bende ağzımdaki 8 çürüklü dişle yüzleştim. Haftaya randevum var yine, biri çekilecek, biri kanal tedavisi, diğerleri dolgu.
     kuzu halen uyuyorken anneanneye gittik, aşkım alışveriş yapmaya gitti. kuzu anneannesinde bol yoğurtlu bir pilav yedi, 41 kere maşallah dedim, annem nasılda yedirdi koca tabağı şaştım kaldım. Annem havalar ısınınca Mayıs gibi kuzuyu kreşten alın, kışa kadar bakayım diyor, olabilir aslında...bakalım o zaman ne düşünürüz....
     aşkım akşam için levrek almış, anneannede bize bir tencere köfteli patatesli yemek yapıp verdi. Tekirdağ da olunca, süper bir sofra hazırladık. Kuzum hem köfteleri hemde balığı hüpletti, 41 kere maşallah.
     Ertesi gün Cepa ya gidelim dedik, kahvaltı sonrası oyuncakçıda oyalarız diye düşündük hanfendiyi, birkaç oyuncak-kitap alayım diye düşündüm, yanlız aldığım puzzle 3-4 yaş yazmasına rağmen, eve gelip yapmaya başlayınca ancak benim yapabildiğimi gördüm. Baya zormuş, bunu yapan 3 yaş çocuğu varmı merak ettim....?? Aldığım sayılarla ilgili kitap hoşuma gitti, 5 e kadar sayıların yazılışını, sıralamayı ve adet kavramını öğretiyor, hoşuma gitti.

      Zaten geçen hafta alıp hafta boyu çalıştığımız bir kitabımız var, matematik-mantık alanında yardımcı bir kitap, kuzu bunu çok zevkle yapıyor, yaşa hitap ediyor, birde şekiller kitabı vardı ama eşim önce bunları bitirelim deyince almadım, aslında dönüşümlü olarak şekillerde çalışılabilirdi. Neyse artık sonra onuda alırım. Joker de epey vakit geçirdik, hele kartlı oyuncakların nerdeyse hepsine bindi, yoruldu ama pazar günü bir türlü uyumak istemedi, bu seferde yolda uyuyakaldı, 1 saat kadar uyuttum ve ben ütü yaparken kendiliğinden uyandı, biraz yoğurt çorbası içti, ardından 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu ve yine sonradan koca bir elmanın yarısını yedi, maaşallah.
     Genellikle hafta sonu kek yada poğaça yapıyorum, sabah iş yerinede kahvaltı için götürelim diye. Akşam kızımla poğaça yaptık, kuzu yıldız şeklinde yapmak isteyince bir parça hamur verdim eline, yıldız kalıbınıda verdim, o kalıbı bastırdı, ben çıkarıp tepsiye koydum, resmini çekmeyi unutmuşum. aşklarımın haline çok güldü, una boyanmıştı resmen, hiç sesimi çıkarmadım, özgür bıraktım kızımı, doya doya oynadı hamurla. Sonra beraber pişmesini bekledik poğaçalarımızın, yanına portakal sıkıp hazırladık tepsimizi, salona yere sini bezi serip oturduk ailece, sıcak poğaçalar, taze meyve suyu ve mutlu bir aile...
Yukarıda kendine hayran hayran bakan benim minik kızım, bunudamı yaptın dedirtti :)))
Sonrada imana gelip peçete kullanmaya başladı :)))

2 yorum:

ilknur malcı dedi ki...

canım nerdesin?özledim seninle konuşmayı.

boyu uzamış bu cimcimenin.iştah süper.41X maşallah

lovehouse dedi ki...

Buralardayım tatlım ama geçen hafta 2 gün izin kullandım,bıcırık hastalandı, ne iştah kaldı ne bişey :( Fotolarda uzun görünüyor ama bir karış boyu ancak var :))))
öperim canım...