18 Mayıs 2018 Cuma

2 Saatte Konya'dayız...

     Geçtiğimiz hafta sonu günübirlik gidip geldik Konya ya. Aylık günümüzü orda yapmış olalım, hem de ziyaretimizi gerçekleştirelim istedik. 6 kadın, 3 çocuk hızlı trenle gidip geldik. Açıkcası daha önce sadece etli tandır yemek için uğradığım ama çoook merak ettiğim bir ilimizdi. Merak ediş sebebim belli; Mevlana Müzesi ni görmek, oralarda dua etmek...
     Trenden iner inmez tabana kuvvet doğru Mevlana Müzesi ne gittik, bu kalabalık beni bırakmadı herzaman ki gibi... resmen herkesler duymuş bizim gideceğimizi, e yanlız kalmasınlar biz de gidelim demişler. Hava da kapalı, kah yağıyor, kah açıyor. Yağmurdan kaçmak için kimse müzeleri boşaltmıyor. Tıkış tepiş müzeye girince, hiçbirşey anlamadan çıkışta bulduk kendimizi. Döndüğümüzde soranlara şöyle anlattım; hiçbirşey göremedim, omuzlar arasında girdim, omuzlar arasında bir baktım çıkmışım :)))
     Elimi havaya kaldırıp, neyi çektiğimi bilmeden birkaç fotoğraf çektim tabi :))) Baktık dışarda da yağmur sağanak halde, kıyıda epey bir bekledik, benim gerçek saçım kıvırcık olduğundan, nem ve yağmur tanesi görse pörsük bir hal alıyor, fönüm bozulmasın diye yağmurada çıkamıyorum :)) Bir iki poz kızımı çektim(şanslı kız, saçları düz).






 




     Yağmur dinene kadar önceden methini duyduğumuz salaş esnaf lokantası olan ama çok lezzetli bıçak arası denilen  etli pideyi yapan Karagöz e gittik. Tıka basa doyup çıktık.

     Çarşıları dolaşarak, bolca alışveriş yaparak Şems-i Tebrizi Müzesi ne ulaştık, duamızı edip, doğru tatlıcıya ulaştık. Buranın adı Bolu'lu idi, bizi şaşırttı isim olarak ama Konya da çok meşhurmuş restorant. Saç Arası denilen tatlıyı denedik. Ben görüntü ve kıvam olarak bayıldım ama keşke bu kadar şeker katmasalarmış şerbetine.

 
     Türk Kahvesi içebileceğimiz açıkhava bir mekan bulduk, Yine esnaf kahvesi şeklindeydi. Hisar Çay Evi ismi, fincanlara bayıldık, topraktan yapılmış, köşeleri renklendirilmişti. İsmi sille imiş. Satın almak istedik ama uzaktaymış yeri. İnternetten buldum resmini, benimkini silmişim.

     Konya nın kurusu çok meşhurmuş, kurabiyelerinden, kurusundan, hatta süzme yoğurdundan aldık kızlarla.
     Dikkatimi çeken birşey oldu, esnaf aynı hediyelik eşyayı her farklı dükkanda farklı fiyatta satıyordu. Genelde başka şehirlerde ağız birliği etmişçesine aynı fiyatı verirler, çok azdır farklı fiyat çeken. Biz neyseki kazıklanmadan ilk dükkandan herşeyi almışız. Gezdikçe gördük farklılığı. Kötü hava şartları nedeniyle istediğimiz kadar gezemedik, daha çok alışveriş yapıp yemek yedik ama çok eğlendik. Hep beraber yolculuk yapmak, ayrı bir keyif verdi bize.  Konya yı çok beğendim, çok temiz bir il, heryeri tarih kokuyor, görülesi çok yer var.
     En komiği de trende hem gidişte, hem dönüşte uyarılmamızdı. Yapılan anonsları üzerimize alınmayıp 'yok, bize değildir' diyerek sohbete devam ederken, görevlinin yanımıza gelip uyarmasıyla kendimize gelmemizdi :))) O kadar kadın ve 3 çocuk olunca ister istemez sohbet ettik ve farkında olmadan rahatsızlık verdik affola...
NOT: Eşimle tam anlamıyla bir Konya gezisi yapmaya karar verdik. Mutlaka gezip incelemeliyim o muhteşem yerleri.




4 yorum:

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Konya benim de çok görmek istediğim şehirlerden biri.Müzenin o kadar kalabalık olmasına çok şaşırdım.

Julide dedi ki...

Ruh ikizim cok tatli poz vermis. Ben de ortaokulda falan hep boyle poz verirdim.
Konya'nin bir de hamamlari meshurdur. Babamin memleketi. Benim kutuk artik Ist. :)))
Sahin Tepesi'ne gotururlerdi hep, bir de hamama cocukken.

lovehouse dedi ki...

:))) işi poz vermek,teşekkür ederim ablası :)
Yanımızda Konya lı arkadaşımız vardı, o gezdirdi bizi ve hamama gidelim diye ısrar etti ama zaman yeterli değildi. Bir sonraki gidişime yazdım Şahin tepesi nide :)

lovehouse dedi ki...

Ben de birkez daha sakin zamanda gitmeyi düşünüyorum Gamze.
Ramazan öncesi turlar çok oluyormuş, bir de yağmurdan kaçanlar çokmuş. Birşey anlamadan çıktım zaten :(