21 Temmuz 2011 Perşembe

Nasıl Geçti Habersiiizzz...Yüksek Ateş...

     Dolu dolu 2 hafta....
     Ne yaptık, nereleri gezdik, kimleri ağırladık, ne kadar sohbet edebildik...yetersiz geldi süreç...kuzum çok kötü hasta oldu...1 haftadır mızmız şekilde dolanıyordu kuzum, meğer hasta olucağının habercisi imiş.
     Ablamların gelişiyle ortaya çıkan yüksek ateş, kusma, çiş yapamama atağa kalktı. Öncelikle önünün kızardığını farkettik ve çiş yapamadığınıda...Altına kaçırmaya başladı (belli ki acımasın diye çişini tutuyor ve dayanamayınca bırakıveriyordu). Geçen perşembe gecesi kusması arttı ve çişini yatağa bırakıverdi birkaç kez :( Ertesi gün öğlen saatlerinde ablam aradı beni 'ateşi çok yüksek, doktora götürmek gerek' diye. Apar topar izin alıp çıktık işten, doğğğru Öge Hanıma. Kan, idrar testleri yapıldı, ilklerini 1 saat sonra aldık ama kültürler 2 gün sonra dendi. Subrax antibiyotik şurup verdi dr. İdrar tahlilinde çok zorlandık, sadece lazımlığına yapmak istedi, verilen kutuyu bir türlü kabul etmeyince, lazımlığa yaptığı idrarı kutuya döktüm verdim.
     Öge Hanım idrar yolları enfeksiyonundan şüphelendi, bu bizide çok korkuttu. Sonuçlar çıktığında olmadığını öğrenince çok mutlu olduk. Ancak 3 gece 4 gün boyunca ateşini düşürebilmekte çok zorlandık. 39,5 ları gördü güzel kuzum. 37 ye indirmek için dakikalarca soğuğa yakın suyla duş aldırdık, herseferinde duş almamak için, alırkende bitsin diye nasıl yalvardığını anlatmama gerek yoktur herhalde :(( Çok zorlandım doğrusu, bir taraftan yüksek ateş, diğer yandan burun tıkanıklığı nedeniyle nefes alamayınca uykusuz geceler geçirdik hepbirlikte. Kan-idrar kültürleride temiz çıkınca...'e nesi var kuzumuzun' dedik. Bu arada bize yakın olan Lokman Hekimi geceleri mesken tuttuk. Sonuçlar neticesinde 2'li antibiyotik yazıcaktı kiii(7 gün kullanması için), itiraz ettim, hatta 'yazacağınız antibiyotiği(Macrol:iğrenç bir tadı var) kızım içemez, daha öncede verdiler, boşuna yazmayın, başka bir çare, iğne falan...' dedim ısrarla. Sonunda kabul ettirince 'N' ile başlayan 3 adet iğne yazdı, antibiyotikli imiş. Çok sevindik biz, sevineceğimiz kadar varmış: ilk geceden ateş düştü, öksürük azaldı. Gül gibi solan kızımın yüzüne renk geldi. Kilo verdi bu süreçte, yediği herşeyi kustu, zaten iştahta kalmamıştı, gözlerinin önü çöktü kuzum. Verilen iğne hakkaten çok ağırmış, kuzum 2-3 saat yürüyemiyor vurulduğunda. İlk gece bunu test edince, 2. ve 3. gecelerde yatma vakti götürdük iğne vurulmaya ki gelir gelmez uyutup ağrı çekmesini önledik. Dün gece sonuncu vuruldu ve şükür çok iyi kuzum, hafif bir burun tıkanıklığı var o kadar. Eğer antibiyotik şurup alsa idik halen çekecekti bu gribi kuzum.
     İşte bu kadar hengamenin içinde ablam ve kuzularıyla ilgilenemedik doğru düzgün, hatta canım ablam hep bizimle ilgilendi, annemin yemeklerini yaptı, kuzum ile ilgilendi durdu. Bu arada annemin fizik tedaviye başlamasıda cabası. Geçen gün kuzumu kucağına alınca belinde kötü bişeyler olmuş, iki büklüm geziyor şimdi vee ablamı bugün yolcu ettik, annem ne yapar, kuzu ile nasıl başeder henüz bunları fazla düşünmek istemiyorum...

     Zaten sağolsun kuzum gribi bana sattı, heryerim kırılıyor ağrıdan, burnum tıkalı ve günlerin getirdiği uykusuzluk peşimi bırakmıyor. Yorgunum çook yorgunum...
     Hafta sonu Eskişehir de olucaz. Ablamın görümcesinin 2 oğlu için düzenlediği sünnet şölenine katılıcaz. Umarım hem annem hem ben düzelmiş oluruz o güne dek. Amiin...
     İnşallah ablacım başka sefere daha gezmeli, daha sohbetli bir ziyaret olur gelişin, bu seferlik bizi idare et.

Hiç yorum yok: