17 Ekim 2011 Pazartesi

KÖFTE-DÖNER YEDİ

     Belkide ilk defa bu kadar sevindik. Cuma akşam yemeğimizde köfte vardı. kuzumun tabağına biraz çubuk makarna, patates kızartma ve minik köfteler koydum, odasında calliou açtım ve sehpayla önüne götürdüm. Baktım 'nam naaam, çok düzelmiş' diyerek yanımıza geldi. Köfte çiğniyor ağzında, hemen alkış kıyamet, arkasından övgüler bizden ona...Tabi klasik olarak nazarımız değdi ve ağzından çıkarıverdi. Neyse dedik, bu kadarı bile süper bişey, eti ilk kez ağzına almıştı. Çorbanın içinde çook içti ama... mutlu olduk işte :) Baktım makarnalarını yemiş, patatesi tırtıklamış, buda bize yetiyor şimdilik.
     Cumartesi günü Eskişehir de Vildan ablanın hazırladığı pasta börek dolu tabaktan da epeyce sebeplendi, böreği ve keki çok sevdi, daha vaktimiz olsa baya yerdi diye düşünüyorum. Yolda 3 adet çubuk kraker ve jelibonları hüpletti. Bunlar iyi bişey değil ama pütürlü yiyebiliyor olması bize sevinç veriyor ve şimdilik ne yediği değil, nasıl yediği daha önemli bizim için. Ayrıca kahvaltı menüsüne zeytinide kattık, çekirdekten ayırmak için küçük küçük kesiyorum zeytini ve ekmekle çatala takıp veriyorum, yiyor. Komik tarafı ise ne kadar zeytin desemde 'peynir' diyor zeytine :))

     Pazar günü yine zeytinli, Trabzon tereyağıyla pişirilmiş yumurta, ekmek ve 1 su bardağı süt ile kahvaltısını yaptı, tabi miktarlar çok çok az. Ölmeyesilik kadar yiyor, çiğnemek onu yoruyor sanırım, 5-6 çatal ancak yiyor ve masada durmak istemiyor. İlk zamanlar hatalı davranıp, peşinde gezmeye başlamıştım. Eşim uyarınca vazgeçtim, korktum alışkanlık yapacak diye. Az yediği için, sonrasında eline muz, üzüm veya ekmek veriyorum, yaklaşık 1 saat sonra falan. Yada küçük yoğurt veriyorum. Vermezsem kendi acıktım diyor zaten.
     Pazar akşamı dışardaydık, kuzuya henüz kışlık çizme almamıştık. Ankamall e gittik. Bir tek chicco da buldum beyaz bir bot. Ha birde tchibo da vardı ama numarası kalmamıştı. Panço dan süslü bir siyah tayt alıp fast food a çıktık. kuzuya yoğut çorbası ve ayran almış babası, bizede döner. Çorbayı bir güzel içti, ayranı içmeye başlayınca patates kızartması istedi ama pek yiyemedi. O arada döneri bir deneyelim dedik, inanamadık... bir parmak kadar yedi :)))Belki çorbayla doymasaydı dahada yerdi. Çiğnedi ama yutacağından hiç ümidim yoktu, nede olsa döner sert gelir ona diye düşünmüştüm ama yuttu. Şükürler olsun bu günlere, kızımız böyle yemeye başlayınca bizim mutluluğumuzu ancak bizim gibi olanlar anlar. İçinde ufacık dahi pütür olmayan çorba aramalarımız, hele Migros ta sayısız kusmaları, yanımızda taşıdığımız yemek ve giyecek torbaları...sırf bu nedenle uzun süre mama yedirdim dışarda...Çok kötü günlerdi, bu günlere binlerce şükür...Darısı bekleyen isteyenlere.
     Tam tamına 34 ay sürdü kızımızın kusması, halende arada kustuğu oluyor.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Canım benim çok sevindim en az efe kadar sevindim ,yılma gerisi geelcek inşallah ...

lovehouse dedi ki...

Tşk ediyorum tatlım :) İnşallah bu günlerde geçecek,ikisininde bu günlerine gülüp geçiceğimiz günler görelim inşallah :)

çiğdem dedi ki...

canımın içi hepsi geçecek söleme nazar deyecek kızıma

lovehouse dedi ki...

İnşallah geçecek canım,tşk ediyorum :)