2 Mart 2012 Cuma

Gar, Gış ,Gıyamet...

     Bir önceki postumda yayınladığım kuzuma sorular mimini henüz dolduramadım, fırsat bulup yazamadım ama yakında halledicem inşallah.
     Malum Ankara kar altında, tam silindi bitti derken, 2 cemre dahi düşmüşken...yeniden yağıyor kar. Tek tesellim, böyle ağır bir kış sonrası, uzun bir yaz yaşamak. En kötü yanı ise, ağır kar yağdığında kuzumun kreş isteğinin azalması oluyor. Kreşte en fazla 2-3 arkadaş oluyorlar ve bu durumdan hiç memnun değil. 2 gündür gitmek istemediğini söylüyor kreşe, kimse yokmuş, sıkılıyormuş...muş muş ta muş muş...Karlar kışlar bitsede kızımda zevkle gitse eskisi gibi....
NOT: Ankaralıya sormuşlar; 3G nedir diye :)))
     Bu kadar gar-gış-gıyamet olunca eve tıkılmak mecburi oluyor, bol bol aktivite yapıyor kızım, sanki kreştekiler yetmiyormuş gibi...kah babası birşeyler çiziyor, içlerini boyuyor, kah beraber topladığımız yaprakları özel defterine (bu özel defter durumunu calliou dan öğrendik) yapıştırıyoruz, oyun hamuru oyunlarımızla şekiller yapıyoruz, ençokta babasıyla kaydırak oyunu oynamasını seviyor, baba yere yatıp ayaklarını koltuğa kaldırıyor, kuzu koltuğa çıkıyor ve uzanmış ayaklara hızlı bir atlayış yapıp(ama öyle böyle değil, resmen uçuyor) kayarak babanın göbüşüne düşüyor ve bunu onlarca kez tekrarlıyor...vs.vs.

Hiç yorum yok: