18 Haziran 2013 Salı

' Bitislek '

      Cuma akşamı annem geldi İstanbul dan, çok özlemiştik annemi. Kızımla güzel bir yemek hazırladık balkona beraberce. Saati gelince de AŞTİ den karşılamaya hep beraber gittik. Annem şaşırdı bizi de görünce, evde güzelce yemeklerimizi yedik, balkon sefasında çaylarımızı içtik,anneannesi yokken aldıklarını, kreşte yaptıklarını gösterdi, anlattı bir bir, hiç susmadı gece boyunca. Gece de anneannesiyle paylaştı odasını.
     Ertesi sabah aşkım güzel bir kahvaltı hazırlamış balkonda bize, uyanıp mis kokulu çaylarla kahvaltı yaptık. Annem Trabzon un yaylasından toplatıp getirdiği papatyaları da kattırdı çaya, öyle güzel bir tat, miz gibi bir koku oluştu ki çayda...hatta aşklarım sadece papatya çayı içtiler. Köy tereyağı, has dut pekmezi, peynir(ev yapımı) getirmiş gelirken, kızıma sağlık olsun diye diye yedirdim.
      Hazırlanıp çıktık annemi evine bırakmaya. Öncelikle annemin evini bir güzel temizledim, babam hem duvarları, hem kapıları boyamış, pekte kirletmemiş etrafı aslında ama annemin içine sinsin diye, dip köşe temizledim. Sonra da güzel bir duş aldım, yemeğimizi yiyip çayımızı içince 'hadi bakalım, şimdi sıra sana bisiklet almaya gitmekte' Annem kuzuma bisiklet almaya söz vermişti, her ne kadar alma, biz zaten alıcaz desekte, illaki ilk bisikleti benden dedi.
      Ulus a bisikletçiler caddesine gittik. bir bisiklet beğendi ama almamız mümkün değil, heryeri ince plastik, sanki 3 kez kullansa kırılıp dökülecek gibi duruyor, ikna edemiyoruz kızımızı...baya dil döktük, baktık olmuyor, bizim beğendiğimizi alıp çıktık dükkandan,bu arada feryat figan ağlıyor(aşırı derecede uykusu vardı, bisiklet aşkına uyutamadık). Neyse yolda anında uyuyuverdi. Anneme geri geldik, 3 saate yakın uyudu, uyanınca da evde bisikleti ile turlamaya başladı.
       Kendi evimize geldiğinde de bindi epey ama pedali çevirmeye gücü pek yetmiyordu. Bu arada hazır gitmişken babalar günü hediyemizi babama verdik, hemen giydi, ertesi gün bir daha gelmiyeceğimizi düşünerek gününü de kutladık :)
      Pazar günü iş arkadaşım Onur, eşi Hülya ve güzel kızı Nil ile birlikte brunch için yer ayırtmıştık Gölbaşı nda. Onları alıp gittik, kuzum çok heyecanlıydı ama arabaya bitisleği sığmadığından götüremedik. Bol bol kumla toprakla oynadılar, parkta güzel vakit geçirdiler ve maşallah açık havada çok güzel yediler kuzular, bizde keyfini çıkardık mekanın. Özellikle de kova takımını almayı iyi akıl etmişim dedim, çünkü en uzun vakiti onunla geçirdiler. Bizim içinde onlar içinde güzel bir babalar günü oldu.
      Bu gün ise aşklarım evdeler, mini bir kaçamak yaptılar canlarım :) Öğlen tatilinde eve giderken, birde baktım önümdeler :)) Meğer boş alanda bisikletle dönmeyi göstermiş babası, bende görmek istedim, baktım çok güzel öğrenmiş minik kuşum. Pedalleri de çeviriyor, döndürebiliyorda maşallah. Başardığı için kendi de çok mutluydu, hatta öyle hızlı sürüyor ki bisikletini, aşkım hemen lafı bana atıverdi(pek memnun değilde hızlı araba, bisikler vs. sürmeyi sevdiğimden) 'annesine çekmiş' dedi :)))
       Eve doğru giderken, bana da epey poz verip hava attı küçük hanım :))

4 yorum:

maviye iz süren dedi ki...

havalı şey bitislekin de çok hoş ama:)
aferin öğrenmiş maşallah
çaya papatya ben de deneyeceğim
şu şeker konuşmalarına bayılıyorummm:)

Hilal-AnnendenMektubunVar dedi ki...

maşallah ferdacım çok da yakışmış Naz' a bisiklet. Güle güle kullansın kazasız belasız inş. :)

lovehouse dedi ki...

Bahar cım,öğrendi maşallah,çokta hevesli zaten :)
Papatya haricinde, bazen de kabuk tarçın atıyorum azıcık(denemiş olabilirsin),tadı da kokusu da nefis oluyor.
öptüm sizi :)

lovehouse dedi ki...

Hilal cim, çok tşkler canım,Amiin :)