24 Haziran 2011 Cuma

Ankara ya İkea Geldiii :)))

     Aylardır bekliyorum açılacak diye, hatta kaç yıldır İzmir ve İstanbul gezilerimizde uğramadan geçmiyorduk İkea ya, az buçuk bişeyler alıp getiriyorduk evimize, taşıyabileceğimiz cinsten şeyler. kuzunun mesela odasında baya şey var oraya ait, kap kaşıkta var onun için aldığımız. Yakın olsa dedik kaçkez aşkımla, hatta rahat salon koltukları, bol çekmeceli mutfak ve banyo kombinasyonu hep hoşumuza gitmiştir.
     Eveeet sonunda Ankara ya İkea Geldiii :))) Hiç dururmuyum, hafta sonu çok kalabalık olur diye daha dünden damladık mekana :))) Hemde aç tasıl...

     Önce kuzuyu almaya gittik anneme, baktık annem elinde merdiven bahçeye çıkıyor, meğer karadut toplamak istiyormuş. Ağaç daha küçük ama dalları yüksek olduğundan merdivenle gelmiş. Yoksa annem ağaca felaket tırmanır, hatta tabiri caiz ise dumanını attırır ağacın :))) Örtü getirdi sonra, az silkeledik dalları, olanı döküldü önümüze, yedik elimiz ağzımız kararana kadar :))) Hadi dedim anne biz üstümüzü değişip çıkıcaz, İkea açıldı oraya gidelim, annem pek hoşlanmaz AVM lerden,kapalı mekanlardan, nasılsa ikna oldu, hazırlanıp çıktık hemen.
     Bize baya uzak İKEA ,e birde akşam iş çıkış saati olunca yolda hayli sıkıldık. kuzunun altında bez yok ve ısrarlarımıza rağmen evde ve arabada lazımlığına oturmak istemedi.(Biz bu aralar tuvalet alışkanlığı edindirmeye çalışıyoruz,onuda sonraki postta anlatmak istiyorum ayrıntılarıyla).Yolda yaparmı diye çekindim altına aslında ama amaaan dedim, yaparsa değiştiririm olur biter :))) Pusetinide yanımıza almadık, kalabalıkta zor olur diye, iyikide almamışız, ilerleyemezdik o kadar insanın içinde.
     İlk önce aç karnımızı doyurmaya çalıştık ama öyle bir sıra vardıki, yarım saat sıra bekledik ve sonuçta ben çocuk menüsü ve patates kızartması alabildim sadece, hiçbişey hoşuma gitmedi, diğer İkea lar gibi bol çeşitte bulamadım, belki yeni açıldığından olabilir. çorba kalmadığından Hipp marka meyva püresi almıştım, daha ilk kaşıktan minicik tattırmamla kusmaya başladı, hemde ne kusma...Midesindeki yemeği hazmettiğinden sadece su kustu resmen :( Annem nazar değdi dedi, yarım saattir masadaki herkes onunla oynayıp sevdi dedi. Neyse sinirlendim baya, moralim bozuldu ama hemen kendimi toparlayıp yemeğimizi yedik başladık gezmeye. Çocuk bölümünden kuzu sayesinde çıkabilmemiz uzun süre mümkün olmadı. ASlında benimde en sevdiğim bölüm olduğundan işime yaradı bu bekleyiş :))) Tren setiyle ve tepesine vurulduğunda içe geçen bloklarla baya oyalandı bebeğim. Diğer bölümleri alıcı gözüyle pek inceleyemedim kalabalıktan ama gözüme baya şeyde kestirdim, sonra alabilmek için :))
     Kızım aç, aklım hep onda kaldı, yoğurt vereyim dedim istemedi, bisküvi verdim yemedi. Gezi bittiğinde ayaklarım sızlıyordu resmen ve annem yan yan yürümeye başlamıştı ayaklarından. Arabaya kendimizi zor attık. gitmeden çişe tutayım dedim, oturttum lazımlığına ama nafile istemedi, çişi yokmuş hanımın.
     Birşeyler aldım mı? Evet aslında ufak bişeyler atmıştım çantama ama kasayı görünce bunlar için beklemeye değmez diyerek bırakıverdim oracıkta.
NOT: kuzunun üzerinde gördüğünüz bu güzel elbise, Neşe ablasından alınandır, geldiği gün hemen gösterdim, öyle çok beğendiki, hatta ceplerine ellerini sokup 'menim kedili ebisem oyyy oyy' diyerek sevdi :))) Üzerinden çıkarmamak için hayli zorladı bizi, sabahta ilk iş olarak elbisesini sordu,yanına alıp anneannesine gitti :) Teşekkür ediyoruz Neşe ablası :)

Hiç yorum yok: