12 Ocak 2012 Perşembe

Oyun Hamurum Herdeeee?

     Şanssızlık bu ya, küçük hanımın oyun hamuru bitmiş, nerden aklına geldiyse, oynamak istedi. Hatta ne kadar anlattıysam da kalmadığını, yarın alacağımızı, dinlemedi, illa istiyorum dedi. Hadi dedim sana oyun hamuru yapalım, un, su ve sıvı yağ ile oyun hamuru yoğurdum bir güzel. Verdim eline, küçük sofrasını, şekilli kalıplarını ve oyuncak bıçağını bulup, odasına serdim. Yaklaşık 2 saat oynadı onlarla, kesti, şekiller çıkarttı. Odasındayken mutlaka VCD de çizgi film açık olsun istiyor, sanırım ses oluyor ona. Calliou yu açtım, bittikçe yenisini taktım. Hatta arada yemeğini ve sütünüde verdim.
     Dün akşam yine hamur diye tutturunca, yine yoğurup hazırladım. Bu sefer sulu boyasınıda istedi ve boyama kitaplarını. Kuru kalemle boyama kitaplarını boyamayı hiç sevmiyor, çok çabuk sıkılıyor ama sulu boya ile tüm boşlukları dolduruyor, uzun uzun boyama yapıyor. Bir taraftan kitaplarına boyama yaptı, diğer yandan hamurdan çıkardığı şekilleri boyadı. Baktım; yaptığı hamur şekillerini sofraya dizmiş, boyamış, bize yemek diye getiriyor. 'size bir süppizim haar, hemeklerinizi hihin' diyor. Aldık, yiyor numarası yaptık, eline sağlık dedik, çok mutlu oldu.
     O oynarken bir tabağa biraz ayıklanmış kabak çekirdeği, 1 tane kuru incir ve birazda mısır gevreği koydum, umutsuzca çıktım odadan, bir süre sonra tabak arkasında geldi süppiiiz diye :))) Hepsini bitirmiş, ağzında da koca bir incir parçası...
     Ben bu işi tuttum valla, o kadar uzun süre kuzumu odasında tutacak tek oyuncak (üstelik 3 senedir) oyun hamuru oldu, gerçi eskiden de oyun hamuruyla oynattım ama dokunmayı pek sevmiyordu, bana yaptırıyordu, belki de şimdi zamanı geldi, yani yaşı gereği...

JUR-(ruj)
HOKSA-(yoksa)
HOOLMUŞ-(ne olmuş)
HEDEN-(neden)

Hiç yorum yok: